1.010
Üç Aylarda Oruç Tutmak
Üç aylarda hangi günler oruç tutmak faziletlidir? Hz. Peygamberin (sav) uygulaması nasıldı?

1.010
Üç aylarda hangi günler oruç tutmak faziletlidir? Hz. Peygamberin (sav) uygulaması nasıldı?
557
Orucu bilerek bozmanın 61 gün kefaret gerektirdiği bilgisi hangi hadiste geçiyor?
971
Mübarek gecelerin gündüzü oruç tutulabilir. Dolayısıyla Mevlid gecesi münasebetiyle de oruç tutulabilir. Fakat sadece cuma, cumartesi veya sadece pazar günleri oruç tutmak bazı hikmetlere binaen tenzihen mekruh sayılmıştır.Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Doğduğum gün oruç tutarım” demektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) tuttuğuna göre, şükrâne olarak Cenâb-ı Hakk'a teşekkür olarak tutmakta ecir var, müstehabdır. Buna göre Resûlullah'a (s.a.v.) pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu:O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür.”1Bu hadisten yola çıkarak büyükler Rasûlullah Efendimiz'in (s.a.v.) doğduğu gün oruç tutmanın güzel olacağını belirtmişlerdir.Ayrıca BakınızMevlid-i Nebi Gecesini Kutlamak Bid'a mıdır?Cemaatle Tesbihat ve Kandil GeceleriKandil Gecelerinin İhyası Bidat mıdır?Kandil GeceleriKaynakçalarMüslim, Siyam 197, 198
1.109
Ben Şafi mezhebindenim. Normalde adet dönemim 7-8 gün. Altıncı gün kanamam durdu. Temizlenip oruç tuttum. 7. gün kahverengi sarımsı leke gördüm. Orucumu bozdum. Sonraki gün yine temizlenip oruç tuttum. 10. gün tekrar kahverengi sarımsı leke gördüm. Hala âdetli sayılır mıyım? Arada tuttuğum oruçlar sayılmaz mı?
1.711
Bu hususta farklı görüşler bulunmakta olup Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşü şöyledir:“Anestezi acı ileten sinir yolları üzerinde iletimin değişik seviyelerde engellenmesi demektir. Lokal, bölgesel ve genel anestezi olmak üzere, üç türlü anestezi vardır. Küçük ameliyatlarda ameliyat bölgesinin yakın çevresine iletimi engelleyen ilaçların verilmesi ile oluşan anesteziye lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) denir. Vücudun daha geniş bölgeleri, örneğin belden aşağısı veya bir yarısı iletimin omurilik düzeyinde engellenmesi için omuriliğe veya omuriliğe varmadan geniş bir sinir grubunun oluşturduğu bağlantı yerleri üzerine ilaç verilerek oluşturulan anesteziye bölgesel anestezi denir. Hastanın uyutulup ağrının duyulması beyin düzeyinde engellenirse, bu tür anesteziye genel anestezi denir.Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık işlem süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) orucun sıhhatine engel değildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur.1Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu fetvası yanında Ömer Nasuhi Bilmen İlmihalinde şöyle bir detay da bulunmaktadır:İmamı Azam Hazretlerine göre, Ramazanda gündüz vakti vücuda yapılan iğne orucu bozar ve kazayı gerektirir. Çünkü bu, hem oruçlunun rızası ile yapılmakta, hem de vücudun yararına yapılmış bulunmakladır. İğne aracılığı ile vücudda bir yol açılıyor ve böylece ilaç tam vücudun içine akıtılmış oluyor. Artık bu şekilde ilacın içeriye girmesi, suyun deriden emilerek içeriye geçmesi gibi değildir. Bundan dolayı açık bir ihtiyaç veya zaruret bulunmayınca, iğneler iftardan sonra yapılmalıdır. İhtiyata uygun olan budur.2 Lakin İki imama (İmam Muhammed ve İmam Yusuf) göre bir şey, tabiî yoldan içeriye gitmedikçe oruç bozulmaz. Bunun için dışardan bir yaraya konulan ilaç, boşluğa kadar gitse de orucu bozmaz. Vücudun derisini yırtarak içeriye gidip kaybolan bir demir, bir kurşun parçası hakkında da hüküm böyledir. Buna göre iğne ile de orucun bozulmaması gerekir. 3İmam Azam Hazretlerinin bu görüşüne göre iğne ile yapılacak lokal anestezi orucu bozmakta ve kazası gerekmektedir. Bu konuda zaruret olmadıkça ihtiyatlı ve temkinli davranıp oruçlu olunmayan bir gün veya vakit tercih edilmelidir. Zaruret durumu varsa ve lokal anestezi yapılmışsa daha sonra o günkü oruç kaza edilmelidir. Ömer Nasuhi Bilmen Hazretleri hem İmam Azam Ebu Hanife Hazretlerinin hem de iki imamın görüşlerini kitabında nakledip makbul olanın zaruret durumu olmadıkça İmam Azam Hazretlerinin görüşüyle amel edilmesi olduğunu kendi kanaati olarak belirtmektedir.Lokal anestezi iğne yoluyla değil de deriye sürülen veya püskürtülen sıvı ile oluyorsa zaten oruca bir zararı yoktur. Bu husustaki fetva şöyledir:İnsanın derisinden içeriye sızan şeyler orucu bozmaz. Bunun için vücuda sürülen bir yağ veya yıkanılıp içeriye soğukluğu geçen bir su, orucu bozmaz. Çünkü bunların öyle içeriye geçmesi derideki emişlerledir.4Ayrıca BakınızOrucu Bozan ve Bozmayan ŞeylerOruçta Keffaret/Ceza Gerektiren DurumlarOrucu Bozup Kaza Gerektiren ama -Ceza Gerektirmeyen- DurumlarOruç Tutmanın Yasak Ve Sevap Olduğu GünlerKaynakçalarHeyet, Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 2018, s. 276Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yayınları, İstanbul ts., s. 274Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yayınları, İstanbul ts., s 275Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yayınları, İstanbul ts., s 275
3.483
Oruçlu iken jinekolojik muayene olan bir kadının orucu bozulur mu?
2.957
Ramazan Ayı içinde niyet edilmediği takdirde bir sonraki gün oruç tutulmaz ise kaza mı yoksa keffaret mi gerekir?
2.793
Ramazan'da bilerek orucumu bozdum; 60 gün kefaret farz mı, aralıksız mı tutmalıyım?
4.048
Hanım oruç tutacağı zaman kocasından izin alması gerekir mi?
14.296
Kuzey kutbu bölgesinde yaşayan ya da oraya yakın olup akşam ve imsak vakitlerinin oluşmasında problem yaşayanlar için orucun vaktinin nasıl ayarlanacağı hakkında bir açıklama yapabilir misiniz?
5.519
Bazı inkarcılar yaratmayı Allah'a değil de tabiata veriyorlar. BU kişilere nasıl cevap verilebilir?
4.907
Oruçken abdest aldığımızda ağzımıza ve burnumuza su aldığımızda orucumuz bozulur mu? Gargara Oruca zarar verir mi?
1.067
Kronik hastalıktan dolayı özür abdesti alıyorum. Hanefi mezhebindenim. Maliki mezhebine ne gibi durumlarda uyabilirim?
212
“Kâinâtta tasarrufları görünen ef'âl-i Rabbâniyenin ıtlâk ve ihâta ve nihâyetsiz bir sûrette zuhûrlarıdır. Ve o fiilleri takyîd ve tahdîd eden, yalnız hikmet ve irâdedir ve mazharların kabiliyetleridir.”7. Şua'da geçen şu cümleleri izah eder misiniz? Özelikle "mazharların kâbiliyetleri" cümlesinin manasını basit bir dille açıklayabilir misiniz?
1.332
Ya Allah yoksa? Böyle bir düşünceye karşı nasıl hareket etliyiz ve nasıl düşünmeliyiz?
7.608
Allah'ın varlığını apaçık ve geniş olarak nasıl ispat edebiliriz?
6.455
Allah bizi ve her şeyi yaratmış ve Allah'ın yaratılmadığını da biliyorum ama bu nasıl oluyor?
5.399
Risale-i Nur'un hallettiği yüze yakın tılsım cümlesinde, "tılsım" kelimesiyle kastedilen; aklın ve kalbin anlamakta güçlük çektiği mevzulardır. Yüzden fazla tılsımla ilgili sorunuzun cevabına geçmeden önce, sorunuzla alakadar olan kısmı aşağıda paylaşıyoruz:Risale-i Nur, yüze yakın din tılsımlarını ve hakaik-ı Kur'âniye muammalarını hall ve keşfetmiştir ki; herbir tılsımın bilinmemesinden çok insanlar şübehata ve şükûka düşüyorlardı, tereddütlerde kalıp bazen de imanlarını kaybediyorlardı. Şimdi bütün dinsizler toplansalar, o tılsımların keşfinden sonra galebe edemezler. demektedir.1 Yukarıdaki cümlede Bediüzzaman Hazretleri, insanların bilemeyip anlayamadıkları meseleler yüzünden şüpheye düşüp tereddütlerde kaldıklarını, hatta imansızlığa gittiklerini ifade ediyor. Fakat Risale-i Nur vasıtasıyla bu meselelerin izah edildiğini ve okuyan insanların şüphelerinin ortadan kalktığını vurgulamaktadır. Hatta bütün dinsizler toplansalar, şüphe orduları oluştursalar, Risale-i Nur hakikatlerini öğrenen birisini şüphelere sokma hususunda başarılı olamazlar, demektedir.Risale-i Nur'un bu zamanda hallettiği tılsımların ve sırların tamamının tespiti çok yoğun ve ayrı bir çalışma konusudur. Bu nedenle burada bir kısmını buraya alıyoruz:Üçüncü İşaret: Risale-i Nur eczaları, bütün mühim hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeyi hattâ en muannide karşı dahi parlak bir surette isbatı, çok kuvvetli bir işaret-i gaybiye ve bir inayet-i İlahiyedir. Çünki hakaik-i imaniye ve Kur'aniye içinde öyleleri var ki; en büyük bir dâhî telakki edilen İbn-i Sina, fehminde aczini itiraf etmiş, "Akıl buna yol bulamaz!" demiş. Onuncu Söz Risalesi, o zâtın dehasıyla yetişemediği hakaiki; avamlara da, çocuklara da bildiriyor.2 Bu cümlede Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur'ların iman hakikatlerini en inatçı dinsizlere dahi sağlam bir şekilde ispat ettiğini ve en büyük meselelerden olan haşrin ve ahiretin gerçekleşeceğini herkesin anlayacağı şekilde izah ve ispat ettiğini vurgulamaktadır. İbn-i Sina gibi dahilerin idrakinden ve izahından âciz kaldığı haşir gibi bir meseleyi, sade ve basit bir şekilde izah etmiştir. Yine Risale-i Nur'da atomların hareketleri, kâinatın neden yaratıldığı, Mirac hadisesi, Ruhun bekası, Kader ve Ene bahsi gibi derin imani konular herkesin anlayabileceği bir tarzda izah edilmiştir. Başka bir ifadede ise Bediüzzaman Hazretleri şöyle söylemektedir:Hem bütün ukûlü hayrette bırakan ve hiçbir felsefenin eliyle keşfedilemeyen ve sırr-ı hilkat-ı âlem ve tılsım-ı kâinat denilen ve Kur'an-ı Azîmüşşan'ın i'cazıyla keşfedilen o tılsım-ı müşkil-küşa ve o muamma-yıhayret-nüma, Yirmidördüncü Mektub ve Yirmidokuzuncu Söz'ün âhirindeki remizli nüktede ve hem sırr-ı ehadiyet ile, şeriksiz vahdet-i rububiyeti Otuzuncu Söz'ün tahavvülât-ı zerratın altı aded hikmetinde keşfedilmiştir. Kâinattaki faaliyet-i hayret-nümanın tılsımını ve hilkat-i kâinatın ve akibetinin muammasını ve tahavvülât-ı zerrattaki harekâtın sırr-ı hikmetini keşf ve beyan etmişlerdir, meydandadır, bakılabilir.3 Bu cümlede ise Bediüzzaman Hazretleri, akılları hayrette bırakan; hiçbir felsefenin ve felsefecinin keşfedemediği büyük meselelerin, Cenâb-ı Hakk'ın tek olduğu hâlde kâinatı nasıl idare ettiğinin ve kâinattaki sürekli faaliyetlerin hikmetlerinin kolayca anlatıldığını söylemiştir. Yine Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur'un hâl ettiği diğer meseleler hakkında ise şöyle demektedir:Hem nihayetsiz kurbiyet-i İlahiye ile, nihayetsiz bu'diyetimiz olan hayretengiz hakikatları kemal-i vuzuh ile Onaltıncı Söz ve Otuzikinci Söz beyan ettikleri gibi; kudret-i İlahiyeye nisbeten zerrat ve seyyarat müsavi olduğunu ve haşr-i a'zamda umum zîruhun ihyası, bir nefsin ihyası kadar o kudrete kolay olduğunu ve şirkin hilkat-ı kâinatta müdahalesi imtina' derecesinde akıldan uzak olduğunu kemal-i vuzuh ile gösteren Yirminci Mektub'daki 've hüve alâ külli şey'in kadîr' kelimesi beyanında ve üç temsili hâvi onun zeyli, şu azîm sırr-ı vahdeti keşfetmiştir.4 Bu cümlede ise Bediüzzaman Hazretleri, Allah'ın sonsuz kudretine karşı her şeyin eşit olduğunu; şirkin kâinatta olamayacağını; mahşer günü bütün insanların diriltilmesinin, bir insanı diriltmek derecesinde Allah'ın kudretine kolay geldiğini söylemektedir. Allah'tan başka kâinatta yaratıcı ve tesir sahibi hiçbir varlığın olmadığını ifade etmektedir. Ve bu derin hakikatlar ilgili risalelerde temsil metodu kullanılarak akli delillerle izah edilmektedir. İlaveten, Risale-i Nur'larda Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin çok evliliklerinin hikmeti, birden çok evlilik meselesi, şakk-ı kamer mucizesi, tabiatın yaratıcı olmaması gibi daha birçok mevzu açıklanıp iki kere iki dört eder kesinliğinde ispat edilmiştir.KaynakçalarBediüzzaman, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Nesriyat, Isparta 2015, s. 194Bediüzzaman, Mektubat 1, Hayrat Nesriyat, Isparta 2015, s. 252Bediüzzaman, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Nesriyat, Isparta 2015, s. 224Bediüzzaman, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Nesriyat, Isparta 2015, s. 224
8
Yeni basım risalelerin bazı yerlerinde eski basımdan farklı olan yerler var. Mesela şeksiz, şüphesiz yerine, şüphesiz yazılmış olması gibi. Üstadın bu tarz tabirler kullanması oradaki manayı kuvvetlendirmek için diye düşünüyorduk. Acaba bu farklılıklar neden kaynaklanıyor?
7
Risale-i Nur'da kaç çeşit şükür çeşidi vardır?
6
"Hem pek büyük ve dost ve düşmanla musaddak bir mu'cize-i Ahmediye, şerîat-ı kübrâsıdır ki , ne misli gelmiş ve ne de gelecek. Şu mu'cize-i a'zamının bir derece beyânını, bütün yazdığımız otuz üç söz ve otuz üç mektûba ve otuz bir lem'a ve on üç şuâ'a havâle ederiz." Bu parçada Bediüzzaman Bazretleri, 33. Lema olan Mesnevi-i Nuriye mecmuasını, 14. ve 15. Şuaları, İşaratül İcaz, Siracunnur ve Asay-ı Musa gibi mecmuaları niçin dahil etmemiştir?