29. Söz'deki "Hayat her şeyi her bir zi hayat olan şeye mal eder" ne demektir?
Hayatın taşıdığı görme işitme gibi duygular sayesinde, dış dünyanın o canlının iç alemine yansımasına ve o şeylerden çok cihetlerle istifadesine sebeb olur. Her şey o zi hayatın bir nevi malı hükmüne geçer. Başkalarının da benzer yollarla istifadesi onun istifadesini engellemez.
Üstad Bediüzzaman, 28. Söz Cennet bahsinde, bu mevzuya şöyle misal veriyor:
Bu dere bahçesi gibi, şu Barla bağ ve bahçelerinin her birinin ayrı ayrı mâliki bulunduğu halde; Barla'da gıdası itibariyle ancak bir avuç yeme mâlik olan herbir kuş, herbir serçe, herbir arı "Bütün Barla'nın bağ ve bostanları, benim nüzhetgâhım ve seyrangâhımdır (gezi ve eğlenme yerim)" diyebilir. Barla'yı zabtedip daire-i mülküne dâhil eder. Başkalarının iştiraki onun bu hükmünü bozmaz.
Hem insan olan bir insan diyebilir ki: "Benim Hâlıkım bu dünyayı bana hane yapmış, güneş benim bir lâmbamdır, yıldızlar benim elektriklerimdir, yeryüzü çiçekli-miçekli halılarla serilmiş benim bir beşiğimdir" der, Allah'a şükreder. Sair mahlukatın iştiraki, onun bu hükmünü nakzetmez (çürütmez). Bilakis mahlukat onun hanesini tezyin eder (süsler). (28. Söz)