"Delilin en parlak ve en geniş dairesini göstermekdir. Yoksa, bir kısım ehl-i tefsirin dedikleri gibi hafî delili bırakıp zâhir delile çıkmak değildir." ifadesinde ne anlatılmak istenmektedir? Tefsirciler bu kısmı nasıl açıklamışlar?
Hissi kablel vuku nedir? Hissiyatımızın evham mı, temenni mi, yoksa hissi kablel vuku mu olduğunu nasıl ayırt edebiliriz?
Hanefi ve Diğer mezheplere göre kolonya abdesti bozar mı?
Keffaret orucunda iki kameri ay ayın ilk günü başlamak suretiyle oruç tutulsa ve aylardan biri 29 çekip toplam 59 gün olsa keffaret yerini bulur mu? Bir de keffaret gerektiren orucun kazasını hemen peşine mi tutmak gerekir daha sonra tutulur mu?
Mademki bela ve musibetler hataların neticesi ve günahlara kefarettir. Neden musibet geldiği zaman sadece hata işleyen günahkar insanlar değil de günahsız ve masum insanlarda zarar görür.?
Deniliyor ki deprem bazı insanların hatasından ve günahından dolayı meydana geliyor bunlar yüzünden gelen musibetlerin bütün memleketteki insanların başına gelmesinin sebebi nedir?
Anne, baba, evlat hrıstiyan, başka din duymamış böyle kimselerin ahiretteki hali nedir?
Üstadımız "Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi; Küre-i Arz, hareket-i seneviyesiyle ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor. Cehennem ise, Arz'ın o medar-ı senevîsi altındadır demektir." (Mektubat-1 Shf.4) Üstadımızın haşir meydanı hakkındaki bu malumatının kaynağı nedir acaba?
"Sizin iki müthiş istibdadı kansız ve def'aten öldürmeniz harikulâde olduğundan ve şeriat-ı garrânın iki mucize-i garrâsını izhar ettiğinizden, zaifü'l-akide olanlara hamiyet-i İslâmiyenin kuvvetini ve şeriatın kudsiyetini iki burhan ile izhar eylediniz. Bu iki inkılâbın pahasına binler şehit verseydik, ucuz sayacaktık. Lâkin itaatinizden binde bir cüz'ü feda olunsa, bize pek çok pahalı düşer. Zir