Mesnevi-i Nuriye 59. sayfada geçen şu cümleyi izah eder misiniz?
"Ve kezâ, insanın elindeki ihtiyâr pek dardır. Havâssının en genişi hayâl olduğu halde, hayâl aklı ve aklın semerelerini ihâta edemez. Bunlar bu kadar büyük iken, bunları nasıl dâire-i ihtiyârına alıp onlarla iftihâr ediyorsun?"
Harf inkılabının kader cihetince nasıl bir hikmeti vardır? Cenabı-ı Hak böyle dehşetli bir hadiseye nasıl müsade etmiştir?
"Bazı rivayetlere göre hiçbir mümin ölünceye kadar Allah’ı göremeyecektir (Müslim, “Fiten”, 95). Ashap mi‘rac münasebetiyle Resûl-i Ekrem’e, “Allah’ı gördün mü?” diye sormuş, o da, “Nurdur, nasıl göreyim?” veya, “Sadece bir nur gördüm” cevabını vermiş (Müslim, “Îmân”, 291-292), Hz. Âişe ise, “Muhammed’in Allah’ı gördüğünü söyleyen kimse yalan konuşmuş olur” diyerek Resûlullah dahil kimsenin dünyad
Yurtdışında yaşayan ve işyerinde namaz kılmak için uygun yer bulamayan kişiler tuvalette namaz kılabilir mi?
"Güya insan, o ârızalarla, ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur. Sahîfe-i hayatında veyahud levh-i misâlîde mukadderât-ı hayatını yazar"
Burada geçen levh-i misalî ne demektir? Burayı detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
Hutbe-i Şamiye eseri Risale-i Nur'da hangi eserde ve kaçıncı sayfada geçmektedir? Kısaca hangi dönemde ve ne için yazıldığını bahseder misiniz? İçerigi hakkında bilgi verebilir misiniz?
"Belki Şems-i Tebrizî gibi bir kısım âşıkların nazarında bütün kâinatta bulunan umum incizablar, cezbeler, cazibeler, cazibedar hakikatlar; ezelî ve ebedî bir hakikat-i cazibedara işaretlerdir." Şems-i Tebrizî ismi külliyatta tek bu yerde geçiyor bu ifade ile. Tebrizi meşhur bir zat. Lâkin buradaki ifadeyi tam anlayamadım. Yani Tebrizi, kâinatta bulunan umum incizablar, cezbeler, cazibeler, cazibe
Ahir zamanda faiz yemeyen kalmaz. Yemese de tozundan bulaşır, manasındaki hadisin orjjinal halini ve manasını izah eder misiniz?
Osmanlıca Asay-ı Musa Mecmuası sayfa 250'de İktisad Risalesi'nde geçen; "Alışverişin esası ve ruhu olan emniyetin ve sadakatin muhafazasından gelen bir halet" cümlesini izah eder misiniz? Bu nasıl oluyor? Yani burada bahsedilen emniyet ve sadakat pazarlık yapmak ile nasıl sağlanmış oluyor?
Uhuvver Risalesinde geçen, "Hakikat nazarında zulümdür" ifadesini nasıl anlamalıyız? Burada geçen hakikatten maksat nedir?