"Türk unsurunda ebedi kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak" bu cümlede ifade edilen inşikak istikbal için bir haber midir?
Bahde konu yer şöyledir:
"Ebedî ve dâimî olan İslâmiyet milliyeti, muvakkat, dağdağalı unsuriyetle bağlanmaz ve aşılanmaz. Ve aşılamak olsa da, İslâm milletini ifsâd ettiği gibi, unsuriyet milliyetini dahi ıslah edemez, ibkā edemez. Evet, muvakkat aşılamakta bir zevk ve bir muvakkat kuvvet görünüyor. Fakat pek muvakkat ve âkıbeti hatarlıdır. Hem Türk unsurunda ebedî kābil-i iltiyâm olmamak sûretinde bir inşikāk(ayrılık) çıkacak. O vakit milletin kuvveti, bir şık bir şıkkın kuvvetini kırdığı için, hiçe inecek. İki dağ birbirine karşı bir mîzânın iki gözünde bulunsa, bir batman kuvvet, o iki kuvvet ile oynayabilir. Yukarı kaldırır, aşağı indirir." (29. Mektub)
Bu söz iki türlü anlaşılabilir.
Birincisi ve kuvvetli olanı: Dikkat edilirse bu şartlara bağlanmış bir sözdür. Yani ırkçılık illeti devam ederse böyle olur demektir. İslam alemini ırkçılık illeti ile parçaladılar. Şimdiki İslam aleminin hali bunu göstermektedir.
Buna benzer bir ifade 22. Mektupta da vardır. Şöyle ki,
"Fakat tarafgîrâne ve garazkârâne, firavunlaşmış nefs-i emmâre hesabına hodfurûşluk, şöhretperverâne bir tarzdaki tesâdüm-ü efkârdan bârika-i hakîkat değil, belki fitne ateşleri çıkıyor. Çünki maksadda ittifâk lâzım gelirken, öylelerin efkârının küre-i arzda dahi nokta-i telâkîsi bulunmaz. Hak nâmına olmadığı için, nihâyetsiz müfritâne gider. Kābil-i iltiyâm olmayan inşikāklara sebebiyet verir. Hâl-i âlem buna şâhiddir." (22. Mektub)
İkincisi ve zayıf olanı: Gelecek noktasında keşfen bir haber veriyor olabilir. Bunun mahiyetini biz bilemiyoruz. Ancak Allah bilir.