Soru

İstibrada Dikkat Edilecek Hususlar

İstibra konusunda detaylı bilgi verebilir misiniz? Bazen vesvese durumları oluyor, tekrar temizlik için tuvalete giriyorum. Yardımcı olur musunuz?

Tarih: 15.12.2023 14:03:33
Okunma: 965

Cevap

Evvela şunu söylemek isteriz ki, gerekli tedbirleri aldıysanız vesvese yapmanıza gerek yoktur.

“Erkekler idrar yaptıktan sonra, sidik sızıntısının kesilmesini beklemeleri gerekir ki, buna "İstibra" denir. İstibra usulü her insanın bünyesine göre değişiktir. Bekleyerek, biraz yürüyerek, ayakları hareket ettirerek ve öksürerek yapılır. İdrarın kesildiğine kanaat hasıl olunca, istinca (su ile yıkama) yapılır. Çünkü idrar yaşlığın bulunması, idrarın damlaması gibi abdestin sıhhatine engeldir. İnsanların görebileceği bir yerde istibra yapılması da edebe aykırıdır.” (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali)

İstibra Hakkında Detaylı Malumat

Küçük abdest bozduktan sonra idrar yolunda kalabilecek idrar damla ve sızıntılarının tamamen kesilmesi için bir süre bekleme, bundan sonra vücuttaki idrar sızıntılarını temizleme işlemine fıkıh dilinde "istibrâ" denilir.[1]

İstibra: Eserin kayboluşundan emin olana kadar, çıkan pislikten temizlenmenin ya da çıkış yerinin, idrarın akıntısının kalmamasının istenmesi anlamına gelmektedir.[2]

İstibra, yürüme, öksürme ya da sol yanına uzanma veya ayakları hareket ettirme, kımıldama vb. ile olur. Mahallin idrarda temizlendiği zannı galip olana kadar böyle yapılır. Evhama da uyulmaz, çünkü evham vesvese getirir, o da dine zarar verir.

İstibra insandan insana değişir. Amaç, idrar yolunda çıkmasından korkulan bir şeyin kalmadığı kanaatinin hasıl olmasıdır. Kimi hafif bir sıkma ile bunu sağlarken kiminin de öksürmesi gerekir, kimi de hiç birine ihtiyaç duymaz. [3]

İdrar yaptıktan sonra istibrâya dikkat etmeden abdest alan kişiden abdestten sonra akıntı gelirse abdesti bozulur ve yeniden abdest alması gerekir. Ayrıca temizlik iyi yapılmadığı takdirde geriye kalan idrar sızıntısı elbiseye bulaşacak ve belli bir orana ulaşacak olursa (avuç ayası kadar bir alanı kaplarsa) namazın sıhhatine engel olur.[4]

İstibra’nın Hükmü

Hz. Peygamber (sav) idrardan sakınmayı emretmiş, kabir azabının çoğunun idrardan sakınmama sebebiyle olacağını haber vermiştir. [5] Bu hadisten hareketle Hanefî ve Mâlikî âlimleri istibrâyı vâcip (farz), Şâfiîler ve Hanbelîler ise müstehap kabul etmişlerdir.

Ancak vâcip olduğunu söyleyenlerin abdest aldıktan sonra gelecek bir akıntının abdesti ve dolayısıyla namazı geçersiz kılmasıyla irtibatlandırdıkları görülmektedir. İstibrânın müstehap olduğunu kabul edenlere göre de abdest sonrası bir akıntının abdesti bozacağı tartışmasızdır. Bu bakımdan görüş ayrılığının temelde olmayıp daha çok meseleye farklı açılardan bakmaktan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Hanefî âlimi İbn Âbidîn, abdestin bozulmayacağından emin olunması halinde istibrânın vâcip değil mendup olduğunu belirtir.[6]

İstibra ve Vesvese

Âlimlerimiz, istibrâ yaptığı hâlde namaz kıldıktan sonra iç çamaşırında ıslaklık gören kişi için bunun idrar olduğunu bilmiyorsa (emin değilde) temizlenme sırasında kullandığı temiz sudan kaynaklandığını varsayar ve vesveseye itibar etmez, demişlerdir. Hatta kişi vesveseli biri ise istibrâ yaptıktan sonra uzvuna ve çamaşırına az bir temiz su serpmesi ve ileride göreceği ıslaklığı idrara değil, bu suya hamletmesi tavsiye edilmiştir.[7] Nitekim; İbnu Mâce’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber; “Cebrâil bana abdesti öğretti ve abdest aldıktan sonraki çıkacak idrar (şüphesin)den dolayı elbisemin altına su serpmemi emretti. buyrulmaktadır.[8]

Bu hadiste bahsedilen su serpmenin amacı, vesveseyi izale etmektir.[9] Yukarıda da ifade edildiği gibi elbisesinde yaşlık hisseden kişi, bu hissin serptiği sudan geldiğine hamlederek vesveseden kurtulur.

Ancak kişi, namazdan sonra çamaşırında gördüğü ıslaklığın, namazdan önce veya namaz esnasında çıkan bir idrar damlası olduğunu biliyor ve çıktığı anı hatırlıyorsa, o takdirde abdestsiz namaz kılmış sayılır. Çünkü idrar yolundan gelen akıntılar abdesti bozar ve abdestsiz kılınan namaz iade edilir.[10]

Özetle; istibra sonrası namaz kıldıktan sonra iç çamaşırında ıslaklık hisseden akıntı geldiğini bilmiyorsa vesveseye itibar etmez. Eğer kanaati bir türlü oluşmuyor ve vesvesesi devam ediyorsa Peygamberimizin (sav) tavsiyesine uyarak çamaşırına az bir su serpip vehmedilen şeyin serptiği sudan olduğuna inanır.  Böylece bu tür vesveselerden Allah’ın izniyle kurtulur.


[1] İslam ilmihali, Diyanet İşleri Başkanlığı, c.1, s.194

[2] Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, İstanbul, 1990 , c.1, s. 135-137

[3] Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, İstanbul, 1990 , c.1, s. 135-137

[4] Mevsılî, el-İhtiyâr, c.1. s,31

[5] Buhârî, “Vudû”, 55; İbn Mâce, “Tahâret”, 26

[6] Salim Öğüt, "İstibrâ ve İstincâ", Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/istibra-ve-istinca (15.12.2023).

[7] Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, c.1, s.49.

[8] İbn Mâce, Tahâret, 58; Ahmed b. Hanbel, V, 203.

[9] İbnu’l-Esîr, Mecduddin, en-Nihâye fî Ğarîbi’l-Hadîs ve’l-Eser, Beyrut, ts. C.7, s. 69

[10] Din İşleri Yüksek Kurulu


Yorum Yap

Yorumlar