Peygamberimizin ismi geçtiğinde değil de ezandan sonra bunu yapmanın müstehap olduğu söylenmiştir. İbn Abidin ezan babında şöyle der:
Ezandaki iki şehâdetten birinciyi işitince: Sallallahu aleyke ya Rasulallah (Allah sana salât eylesin yâ Rasulellah), ikinciyi işitince, Gurret ayni bike ya Rasulallah (Seninle mes'ud oldum yâ Rasulellah!) demek müstehaptır. Sonra her iki baş parmağının tırnaklarını gözleri üzerine koyarak, Allahümme mettı'ni bissem'ı vel basar (Yarabbî beni işitmekle ve görmekle faydalandır)! derse Peygamber (s.a.v.) cennete doğru o kimsenin delili olur. «Kenzü'l-İbâd» nam eserde de böyle denilmiştir. «Kuhistânî» Bir benzeri de «Fetevâ-ı Sofiye»dedir.
«Kitabü'l-Firdevs»de ise «her iki başparmağının» ifâdesinden önce, «Ezanda Eşhedü enne Muhammed'en Rasûlellah cümlesini işitince, Allahümme mettı'ni bissem'ı vel basar derse, onun önderi ve cennet saflarına koyanı ben olurum, buyurdu.» denilmektedir.1
İbn Abidin, Reddü’l-Muhtar Ale’d-Dü’rri’l-Muhtar, Trc. Ahmet Davudoğlu, 1/398, Şamil Yay. İstanbul 1982