Soru

"Her zamanda bulunan iki imam hakkında gibi, Kutb-u A‘zam'ı tanımaya da mecbûr olmuyor."

Kastamonu Lahikası 122. Mektup, 254. Sayfada geçen bu cümledeki "İki İmam" hakkında bilgi verebilir misiniz?

Tarih: 6.02.2025 13:40:47

Cevap

Seyyid Şerîf Cürcânî, Ta’rîfât isimli Terimler Sözlüğü eserinde bu iki imamı şöyle anlatır:

İMÂMÂN (İki İmam): Tasavvuf terimidir. Bunlar iki şahıstır ki birisi, Kutb-u Âzam’ın sağındandır. Onun bakışı melekût âlemindedir. O, kutbî merkezden; vücudun ve bekânın maddesi olan imdadlardan olan ruhî âleme yönelen şeylerin aynısıdır. Bu imam, onun zarûrî aynasıdır. Diğeri de Kutb-u Âzam’ın solundadır ki onun bakışı mülktedir. O, kendisinden, hayvanî (canlı) madde gibi mahsûsâta yönelinen şeylerin aynasıdır. İşte bu da onun aynası ve mahallidir. O, arkadaşından daha yüksektir ve Kutb-u Âzam öldüğü zaman onun yerine geçer.”[1]

Tasavvufta Kutb-u Â’zam, kâinatın mânen idâresinden sorumlu olan velîler topluluğunun başıdır. Bu velîler cemaatine de Ricâlu'l-Gayb (gayb adamları, gayb erenleri) denir. Bu erenler topluluğunda Kutb’un altında İmâmân (İki İmam) bulunur. Sağdaki imama, İmâm-ı Yemîn, soldaki imama; İmâm-ı Yesâr denir. İmâm-ı Yemîn, Kutb’un hükümlerinin, İmâm-ı Yesâr ise hakîkatinin mazharıdır. İmâm-ı Yesâr'ın makâmı, İmâm-ı Yemîn'den daha yüksektir ve Kutub vefat ettiğinde yerine İmam-ı Yesâr geçer. Kutub ve İmâmân’a (bu iki imama) “Üçler” ismi de verilir.


[1] Seyyid Şerîf Cürcânî, Ta’rîfât (Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü), Bahar Yayınları, İstanbul 1997, s.28


Yorum Yap

Yorumlar