Kayınvalide damadına Kuran-ı Kerim öğretebilir mi?
Öğretebilir. Ancak bazı hususlara dikkat etmek şartıyla. Şöyle ki:
İslâm, aile fertlerinin birbirine karşı hayâ ve iffet hissi taşımalarını esas almış ve akraba ilişkilerini bozacak her türlü gayr-ı ahlaki davranışlara yeltenmelerini yasaklamıştır.
Kayınvalide damadı için kendisine nikâhı ebediyen haram olan mahremlerden biridir. Zira Kur’ân-ı Kerim’de “Eşlerinizin anneleri ile evlenmeniz size haram kılındı.”[1] buyrulmaktadır. Mahrem olan akrabaların arasında fıtri olarak şehvet duygusu bulunmayacağından ve bir arada yaşamanın getirdiği bazı mecburiyetlerden dolayı örtünme konusunda mahrem olmayanlara göre daha esnek bir yaklaşım söz konusudur.
Buna göre kayınvalide damadının yanında zinet yeri sayılan saçını, başını, boynunu, gerdanını, dirsekten aşağı kollarını, ayaklarını ve bacaklarının diz kapağından aşağı kısmını açık bulundurabilir. Bununla beraber her ikisi de gençse ve bir fitne tehlikesi varsa ihtiyatlı davranmak gerekir. Kayınvalidenin yukarıda sayılanlar dışında kalan yerleri ise damadının yanında örtmesi farzdır. (DİYK)
Fetvadan açıkça anlaşıldığı üzere, kayınvalide evladı hükmünde olan damadına Kur’ân öğretebilir. Bu güzel bir ameldir. Ancak fitneye sebep olmamak, nefis ve şeytanın hile ve vesveselerinden emin olmak adına olabildiğince mesafeli olmak, ellerin veya diğer uzuvların birbirine teması olmadan bu çalışmanın yapılması dinimizce daha uygundur.
Dinimize göre bu tedbirli davranışın sebebi ise şudur: ‘’Kişinin kendi kızına veya kayınvalidesine ya da baldızına şehvetle dokunması veya onlarla cinsel ilişkide bulunması durumunda Hanefîlere göre eşi boş olur. Gelinine şehvetle dokunması durumunda da gelin kocasına haram olur.[2]
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, kayınvalidenin İslâmın müsaade ettiği sınırın dışında tesettürüne dikkat etmemesi veya ibadet niyetiyle de olsa birbirlerine aşırı yakınlığın, şeytanın vesvese ve kandırmasıyla sonuçlanabileceğini göz ardı etmemek gerekir. Zira Hz. Peygamber (sav) bu hususta şöyle buyurur:
‘’Zira şeytan, her birinizin içinde, vücudunuzda kanın dolaştığı gibi, kendisini hissettirmeden dolaşır.’’ buyurdu. Biz atılıp sorduk: ‘’Sende de dolaşır mı?’’ ‘’Bende de dolaşır, ancak Allah bana yardım etti de şeytanım bana teslim oldu."[3]
Netice itibariyle; kayınvalidenin damadına yukarıdaki hassas şartlara riayet ettiği takdirde Kur’ân öğretmesi dinimizce uygundur. Yeter ki fitneye ve günaha kapı açılmamış olsun.