Soru

Evrad-ı Kudsiye'nin Fazileti

Evrad-ı Kudsiye, Nakşibendi Hazretlerinin evradı olduğu halde neden Cevşende Nur Talebelerine dua var da Nakşibendilere yapılan bir dua yok? Evrad-ı Kudsiye hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 

 

Tarih: 26.04.2025 01:34:48

Cevap

Evrad-ı Kudsiye; Bahâeddin Şâh-ı Nakşibend Hazretlerinin mânâ âleminde Rasul-ü Ekrem (asm)’dan ders aldığı ve menba’ı esrar (sırların kaynağı) diye tavsif ettiği kudsî evradı olup, "evrad-ı bahaiyye" ismiyle de meşhurdur.

Bediüzzaman Hazretlerinin, yüz hasiyyeti var dediği[1] bu kudsî evrad, ayine-i samed (Allah’ın samed isminin tecelligâhı) olan kalbin marazlarına (hastalıklarına) mücerreb (tecrübe edilmiş) bir ilaç ve ruhu manevi kirlerinden arındıran harika bir münacattır.”[2]

Bediüzzaman Hazretleri birçok sıkıntılı durumda, hastalık zamanlarında, zehirlendiğinde bu duanın faydasını gördüğünü, hatta bu virdler vesilesiyle ölüm tehlikelerinden kurtulduğunu ifade etmiştir.[3]

Evrad-ı kudsiyenin aslında[4] "velhamdulillahi rabbil alemin" der ve 3 salavat yazarak biter, lakin hangi salavat çekileceği belirtilmez.

Sorunuza konu olan dua ise; Bediüzzaman Said Nursi hazretleri tarafından, eser müstakil olarak neşredileceği zaman eklenmiş olup; üstadlarımıza, şeyhlerimize (dua da isim verilmediği için başta Bahâeddin Şâh-ı Nakşibend Hazretleri olmak üzere bütün meşayih-i kiramı kapsar), anne- babamıza ve tüm risale-i nur talebelerine dua eder.

Yâ İlâhenâ! Senin ezelî kelâmın olan Kur’ân-ı Azîmüşşân ve Resûl-ü Kerîm’in hakkı için, Bütün nebîler ve resûller hakkı için, Evrâd-ı Kudsiye ve içindeki hakîkatler hakkı için, ey bütün ihtiyaçları karşılayan! Ey bütün belâları gideren! Bizden her türlü belâyı gider. Bize, üstâdlarımıza, şeyhlerimize, ana-babamıza ve bütün Nûr Talebeleri’ne hüsn-ü hâtime, güzel bir son ile dünyadan îmân üzere ayrılmayı nasîb et. Âmîn, âmîn, âmîn. Allâh ü Teâlâ, Efendimiz Muham­med’e, onun mübârek nesline, ehl-i beytine ve ashâbına pek çok salât ve selâm eylesin.[5]


[1] Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, s. 138

[2] Hizb-ül Envâri’l Hakâiki’n-Nûriye, Hayrat Neşriyat, Isparta 2021, s.100

[3] Said Nursi, Emirdağ Lahikası, Hayrat neşriyat c.1, s.297- c.1, s. 359 - c.2, s.183

[4] Mecmuat-ül Ahzap, Sezgin Neşriyat, Nakşibendi cildi  s14.

[5] Büyük Cevşen, Hayrat Neşriyat, s117


Yorum Yap

Yorumlar