Namaz

31.10.2011

13606

Namazda Secdeyi İki, Rükûyu Tek Yapmanın Hikmeti

Namazda bir defa rüku iki defe secde yapmanın hikmetleri nelerdir?

22.12.2011 tarihinde soruldu.

Cevap

Namazın her bir hareketi bir mana bir işaret ihtiva ettiği gibi elbette secde ve rüku da büyük manalar içermektedir. Bu öneme binaen Rabbimiz, kitabımız olan Kur'an'da bunu çoğu yerde kullarına emir buyurmuş ve Peygamber Efendimiz (sav) vasıtasıyla bizlere bunların nasıl yapılması gerektiğini öğretmiştir.

Secdenin iki defa yapılması ile ilgili bir rivâyet şöyledir: Melekler secde ettiğinde İblîs, Hz. Âdem’e sırtını dönerek secdeden kaçındı. Melekler yüz veya beşyüz sene secdede kaldılar. Başlarını kaldırdıklarında, şeytanın hâlâ Allah’ın emrine âsî olarak ayakta durmakta olduğunu gördüler. Şeytan yaptığına ne pişmandı, ne de secde etmeye niyetliydi. Bunu gören melekler, ikinci kez secdeye kapandılar. Ki Hz. Âdem’e olan secdelerini, bu kez Allah’a yaptılar. İblîs ise olanları seyretmekte, isyânına devam etmekteydi.[1]

Eğer, "Her rekatta iki secde olmasındaki hikmet nedir?" denilirse, bunun birçok hikmeti vardır. Bazıları şöyledir:

Birincisi: İlk secde ezel içindir, ikinci secde ise ebed içindir. Bu iki secde arasında kalkmak ise, dünyanın ezel ile ebed arasında var olduğuna işarettir. Bu böyledir, çünkü, Allah'ın ezelî oluşu ile O'nun "evvel" olduğunu, kendisinden önce başka bir evvelin olmadığını anlıyor ve bunun üzerine O'na secde ediyorsun. Allah'ın ebedî oluşu ile de O'nun "âhir" olduğunu, ondan sonra başka bir âhirin olmadığını öğreniyor ve bunun üzerine O'na ikinci kez secde ediyorsun

İkincisi: Denildi ki, birinci secde ile dünyanın ahiret karşısında fânî olduğu; ikinci secde ile de ahiret âleminin, Allah'ın celâlinin nurunun zuhuru karşısında fanî olduğu bildirilmiştir.

Üçüncüsü: Birinci secde her şeyin haddizatında fânî olduğu; ikinci secde de, her şeyin ancak Allah'ın bakî kılması ile beka bulabileceğini gösterir. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:

Allah'ın zatı hariç her şey helak olacaktır.[2]

Dördüncüsü: Birinci secde şehadet âleminin Allah'ın kudretine boyun eğdiğine, ikinci secde de ruhlar âleminin bizzat Allah'a boyun eğmiş olduğuna delâlet eder. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:

Haberin olsun ki yaratmak da emretmek de O'na mahsustur.[3]

Beşincisi: Birinci secde, Allah'ın zatına ve sıfatlarına dair bize verdiği bilgiler miktarına şükür; ikinci secde O'nûn celâl ve kibriyasının haklarını eda etmeye ulaşamamanın korkusu ve acizliği için yapılan secdedir.[4]

Netice olarak baktığımızda ibadetin manası; kulun acz ve fakrını görüp kusursuz olan  Rabbine yönelip dua ve niyazda bulunmasıdır. Ve Rabbinin sonsuz nimetlerine karşı şükretmekir. Rüku; kulun Rabbine olan hürmetinden boyun eğmesiyken, secde ise  insanın acz ve fakrını tam olarak göstererek Rabbinin ikramlarını, kusursuzluğunu ve büyüklüğünü en iyi  hissettiği haldir.


[1] İsmail Hakkı Bursevi, Rûhul Beyân Tefsiri, Erkam Yayınları, İstanbul 2010, c.1, s.242

[2] Kasas, 88

[3] Araf, 54

[4] Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları, c. 1, s.396-398.


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız