Evliyaların, Peygamber Efendimizi yaşadıkları keşif ve zevk ile tasdik etmelerine örnek verebilir misiniz?
Evliyalar keşfen, zevken ve şuhuden Sevgili Peygamberimizin (sav) hakkaniyetini görüp tasdik etmişlerdir. Yani manevi âlemde Sevgili Peygamberimizi (sav) görüp, onun hak peygamber olduğuna şahit olmuşlardır. Bu yaşadıkları manevi zevk ve hallerin ne kadarını aktardılarsa o kadarını insanlar bilmektedirler. Elbette anlatılmayan çok fazla manevi keşiflere mazhar olmuşlardır. Bu hadiseler ya bizzat kendi yazdıkları eserleri yoluyla veya talebeleri aracılığıyla rivayet edilmiştir. Bütün rivayetleri zikretmemiz mümkün olmadığı için burada sadece iki misal ile iktifa edelim.
1- İmam Suyutî’ nin (ra) uyanık iken Peygamber Efendimiz (sav) ile yetmişten fazla görüştüğüyle ilgili rivayet:
"Talebesinden Abdülkadir-i Şâzilî’nin yanında, Celâleddin-i Suyûtî’nin el yazısı ile yazılmış bir kâğıt gördüm. Kendisinden Sultan Kayıtbay katında bir şey isteyen bir şahsa yazılmıştı. Şöyle diyordu: Ey kardeşim, bil ki, şu âna kadar, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile, uyanık ve karşı karşıya olarak yetmiş beş defa bir arada bulundum. Devlet reislerinin yanına gitmekle, Resûlullahı göremeyeceğimden korkmasaydım, kaleye gider, Sultanın katında, elbette sana yardımcı olurdum. Ben Resulullah’ ın hadislerine hizmet edici biriyim. Yollarında, muhaddislerin zayıf söyledikleri hadîslerin tashihi için, ona muhtacım. Şüphesiz bunun fâidesi, sana fâideli olmaktan daha çoktur kardeşim!
Şeyh Celâleddin’i, bunda te'yid edenlerden biri de, Muhammed bin Zeynül mâdih'in Resûlullah ile olan meşhur kıssasıdır. Şöyle ki: O Resûlullah’ı (sallallahü aleyhi ve sellem) uyanıkken görür, onunla konuşurdu. Hacca gittiği zaman, ziyareti esnasında, kabrin içerisinden onunla konuşurdu. Bu hâli, Nahrâriyyeden bir şahsın, şehrin valisi katında kendisine yardım etmesini isteyinceye kadar devam etti. O şahsa yardım için, valinin yanına girince, Vali onu kendi minderine oturttu. Fakat görmesi kesildi. Daima Resulullah’dan onu tekrar görmesini isterdi. Hattâ ona şiirler okurdu. Nihayet uzaktan ona göründü ve: «Zâlimlerin minderine oturur, hem de beni görmek istersin. Sen buna yol bulamazsın» buyurdu. Bundan sonra ölünceye kadar bir daha görmüş olduğu haberi bize ulaşmadı. Şeyh Ebu-l Hasan Şâzîlî, talebesi Ebû Abbâs Mürsî’ den ve başkalarından bize şöyle bildirildi: «Eğer, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) gözümüzden, bir an kaybolsa, kendimizi Müslüman saymayız» derlerdi." (İmam Şa’rânî, Mîzâanü’l- Kübrâ, s. 37)
2- Yunus Emre Hazretleri şu mısralar ila Peygamberimizi (sav) gördüğünü belirtmektedir.
İlham ile dün gece seyrettim Muhammed'i
Ayiney-i kalbimde seyrettim Muhammed'i
Emamesi başında yeşil hulle eyninde
Dört yar ile yanında seyrettim Muhammed'i
Katreydim umman oldum derdime derman buldum
Dün gece kadre erdim seyrettim Muhammed'i
Yunus murada erdi zevk ile sefa sürdü
Aşık maşukun buldu seyrettim Muhammed'i