Izdırari kadere çocukluk girer mi? Ergenlik dönemine kadar olan kısım ızdırari kadere mi girer? Çocukluk dönemini biz belirliyebilir miydik? Ergenlik döneminden itibaren mi İhtiyari kader mi başlar? Ergenlik dönemine kadar olan kısmı Allah mı belirler?
Şahit olduğumuz bu alemde iki türlü iş ve emir vardır. Bunlardan birisi evamir-i tekviniye diğeri ise evamir-i teşriiyyedir. Evamir-i tekviniye oluşa, yaratılışa dair emirlerdir. Bu emirler doğrudan doğruya Cenab-ı Hakk’ın ilim, irade ve kudretiyle yapıp yarattıklarıdır. Kulların hiçbir iradesi yoktur. Evamir-i teşriiyye ise Allah’ın emir ve yasaklarını içerisine alır. Günah ve sevap olan amellerle ilgilidir.
Evamir-i teşriiyye kısmında kulların fiilleri ele alınmıştır. Kullardan sadır olan ortaya çıkan fiiller ve işlerdir. Bu işlerin de bir kısmı kulların kendi irade ve istekleriyle yaptıkları fiiller vardır ki bunlara ef’al-i ihtiyariye denilir. Yani kulların tercihleri olan fiiller ve işlerdir. Kendi iradesiyle iman etmesi ya da isyan etmesi, dinin emirlerini yerine getirmesi veya getirmemesi, yemesi, içmesi, oturması, kalkması vb. gibi yaptığı fiil ve davranışlar bu gruba girer. Kullardan ortaya çıkan diğer fiiller ise ızdırari fiillerdir. Yani kulların kendi iradeleri dışında gerçekleşen fiillerdir. Mesela kişinin uykusunun gelmesi, acıkması, vücudundaki dolaşım, boşaltım gibi sistemler vb. bu kısma dahildir.
Burada önemli olan kulların hangi fiil ve davranışlarından mesul tutulup sorumlu olacağı meselesidir. Kullar kendi iradeleriyle yaptıkları fiillerden sorumlu olup diğer şeylerden sorumlu tutulmamaktadır.
Bu şekilde düşünülürse çocuklar da tercihlerde bulunabilir fakat akıl baliğ olmadığı için tercihlerinde mesul tutulmazlar. Çocukların yaptıkları işlerde mesul tutulabilmesi için büluğ çağına girmeleri gerekir. Onun için çocukluk döneminde yanlış fiiller bile yapılsa bu mesuliyeti gerektirmez.
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri de bu meseleye ışık tutmaktadır: “Fıtrat ile vicdan, ihtiyarî emirleri, ızdırarî emirlerden tefrik eden gizli bir şeyin vücuduna şehadet ediyorlar. Tayin ve tabirine olan acz, vücuduna halel getirmez.” (İşarat-ül İ'caz)
Fıtratımız ve vicdanımız bize ait olsun veya olmasın bir kısım şeylerin bizim tercihimiz dışında gerçekleştiğini ve bir kısmının da bizim tercihlerimize bağlı olduğuna şehadet ediyorlar. Bunun tam olarak nasıl olduğunu bilmememiz bu duruma zarar vermez. Biz sadece tercihlerimizden mesulüz. İhtiyarımız ve tercihlerimiz haricindeki şeylerden mesul değiliz.
Ayrıca bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/bulug-cagi-ve-gunahlar
https://risale.online/soru-cevap/islamda-sorumluluk