Ebced ve cifirle ilgili insanlar hata yapabilirler. Bundan dolayı bazı risalelerdeki yerlere karşı bakışımız nasıl olmalıdır?
Bediüzzaman hazretleri bir çok defalar Risale-i Nur eserlerinin çoğunlukla ilham olduğunu ifade etmektedir. Bütün Ehl-i Sünnet kelam âlimleri ve mutasavvıflar ilhamı kabul etmektedirler. İmam-ı Gazzâli, Fahreddin-i Razi, Âmidî gibi Kelamcıların büyükleri ilhamı İslamın prensiplerine ters düşmemek şartıyle delil olarak ta kabul etmektedirler.
Ehl-i Sünnetin İtikadî anlayışında peygamberden başka hiç bir insanın ismet (masum, günahlardan korunma) sıfatı yoktur. Herkes hata edebilir. Bu mümkündür. Hatta Bediüzzaman Hazretleri İman ve Kur'anın meselelerini anlatırken hata edemez mi diyenlerde bu fikirlerinde hatalı düşünebilirler.
Prensip olarak imkanata değil vukuata bakarak hüküm vermek gerekmektedir. Herkes bir cinayet işleyebilir. Fakat işlemek ayrı, işleyebilir ayrıdır. Bundan dolayı herkes cinayet işleyebilir diye mahkemeye çıkıp ceza almaz. Bunun gibi üstad hata edebilir diyerek Risalelere uzak kalmak veya su-i zanla bakmak hatadır.
Risale-i Nurun büyük bir çoğunluğu İman ve İslamiyetin hakikatlerini delilli ve tafsilli açıklayan risaleler oluşturmaktadır. Bediüzzaman hazretleri bu tenkidi yapanların hassasiyetini fazlasıyla taşıdığını, bu konuda son derece sorumlu davrandığını düşünmekteyiz. Risale-i Nur Külliyatında ebced ve cifir yok denilecek kadar azdır. Hem Hz. Üstad iman hakikatlerini ebced ve cifir üzerine bina etmemektedir.
Bir parmağın gözün önüne tutulduğu zaman koca bir dağın görünmesine engel olması gibi Risale-i Nurda yalnızca ebced ve cifre bakıp ihtimal üzerinden hatalı olabilir zannıyla Bütün Risalelerin itham edilmesine kapı açacak böyle bir düşünce manen tehlike arz edebilir.
Ayrıca bakınız.
/soru-cevap/hadiste-ebced-hesabi