Uluhiyet ve Rububiyet kavramları arasında bir fark var mıdır? Varsa nedir?
Evet, bu iki kavram arasında farklılıklar vardır. Kısaca Rububiyet ve Uluhiyet kavramlarını şöyle ifade edebiliriz:
RUBUBİYET
Sözlükte Rab, besleyen, terbiye eden, sahip ve mâlik olan, efendi, velinimet anlamında kullanılmaktadır.
Rububiyet, kusursuz bir kudret ile zabt, tedbir ve terbiye etmeye malik olmaya denir. Rububiyet, Allah u Teâla’ya (cc) mahsustur. Cenabı Hakk’ın (cc) Allah, Rahman, Rahim ve Mâlik isimlerinin rububiyet sıfatları olduğu ifade edilmiştir.
Bediüzzaman Hazretlerine göre rububiyet; Cenabı Hakk’ın her şeyi hikmetle doğrudan doğruya tedbir, idare, terbiye ve tasarruf etmesi, her şeyin mâliki, sahibi ve hâmisi olması anlamındadır. Rububiyet ile kâinat parçalara ve kısımlara ayrılmayı kabul etmeyen bir küll ve küllî hükmüne getirilmiştir.
Hz. Üstada göre ilâhî rububiyet; hiçbir ortaklığı, başkasının müdahalesini ve şirki kabul etmez. Yani Cenabı Hakk’ın rububiyeti mutlaktır, her şeyi kuşatmıştır, tam adaletlidir ve O’na (cc) mahsustur. Rububiyetinde bir ortağı yoktur. Âlemdeki nizam bunun delilidir. Bu hakikati ifade eden “Allah Sameddir”[1] mealindeki âyetin bir manası da “lâ Hâlıka illa hû” yani “Allah’tan (cc) başka bir yaratıcı yoktur” denilir.
Yine Hz. Üstada göre rububiyetin kendi cemalini göstermek, kemalini ilan etmek, kıymetli sanatlarını teşhir etmek gibi maksat ve gayeleri her şeyde toplanmıştır. Ve insanların tesbih, tahmid ve takdis olmak üzere rububiyete karşı üç önemli vazifesi vardır. Bununla birlikte Yüce Allah (cc) insana rububiyetinin sıfatlarını ve şuunatını bildirecek, tanıttıracak işaret ve numunelerini barındıran bir ene vermiştir. İnsan bu ene sayesinde rububiyetin sıfatlarını tanıyabilir.[2]
ULUHİYET
Uluhiyet; ilâh kelimesinden türemiş bir masdardır. Lügat manası olarak uluhiyet; İlâh olma, ilâhlık, kendisine kulluk ve ibadet edilen, tapınılan şey anlamındadır. Başka bir manası ise; Allah'ın kâinattaki tasarruf ve hâkimiyeti ile her şeyi kendisine ibadet ve itaat ettirmesi demektir.
Uluhiyetin tasavvuftaki anlamı ise; Allah’ın zat (ehadiyet) mertebesinden sonra bütün ilâhî sıfat ve isimleriyle zuhur ettiği ilk tecellî mertebesi olarak kabul edilmektedir.
Uluhiyet, ilâh kelimesinden türeyen bir masdar olduğu için ‘ilâh’ kelimesinin anlamı anlaşılırsa uluhiyet kavramı daha net anlaşılacaktır. Buna göre ilâh; “tapınılan, yüceliği karşısında hayrete düşülen, gönülden bağlanılıp sığınılan, duyularla idrak edilemeyen varlık” demektir. Âlimlerin çoğunluğu, ulûhet kavramından hareketle ilâhın mutlak anlamda ibadet etmekle irtibatlı olduğunu, dolayısıyla onun tapınılan varlığa tekabül ettiğini belirtmiştir. (TDV)