Kader Risalesi'nde, Tercih bilâ müreccih'' meselesinde anlatılmak istenen asıl manayı izah edebilir misiniz?
"Tercih bilâ müreccih", müreccih olmadan tercih etmek demektir. Müreccih ise tercih ettirici şey demektir.
Kader Risalesi'nde anlatılan, insan iradesinin normal olarak, kendi dışından onu tercihe zorlayan (mûcib) bir sebeb olmaksızın tercih ettiğidir. İşte buna, "tercih bilâ müreccih caizdir" diyerek işaret edilmiştir. Yani irade, bir müreccihin baskısı altında olmadan çalışır.
Mesela karşımızda açık bir para kasası içinde bir milyon tl. duruyor. Bu durum onu oradan çalmak için bir müreccih, bir tercih sebebidir. Bu durum bizim irademizi cebren onu çalmaya sevk edemez. İrade bu müreccihi düşünür, değerlendirir, dilerse çalmaya karar verir, dilemezse çalmamaya karar verir.
Allah korkusu da başka bir müreccihtir, o da iradeyi zorlamaz. Kimi de Allah korkusunu hatırladığı halde, nefsine tabi olup iradesini çalmaktan yana kullanır.
Netice olarak insan iradesini belirleyen dış sebebler değil, kendi iç dünyasındaki değerlendirmeleridir.
İnsan iradesi, ancak bu şekilde hür olur. Eğer iradesi, kendi düşünce dünyasının dışından, haricî bir sebebe bağlı olsa idi, fikirleriyle değil dış faktörlerle hiç tartmadan tercih etmiş olurdu. Bu ise iradenin olmadığı anlamına gelirdi.
Halbuki iradenin bir şeyi tercih etmesi dış faktörlerin zorlaması ile değil zihinde yapılan değerlendirmelerin sonucunda olmaktadır.
Bazen ölümle tehdit edilmek gibi bazı durumlar insanı iradesi dışında davranmaya zorlayabilir. Fakat , cebir ve ikrahla işlenen bu durumlarda irade sözkonusu olmadığından, insanın mesul olmayacağı fıkıh kitaplarında bildirilmiştir.