"Ve keza, şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taallûk etmediğinden sâbit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni-i Zîşuurdur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın!" (Mesnevi Nuriye, Katre, Osmn. 60) Burada geçen “hem şuuri olmaksızın” “hem de şuuri oldukları halde” ifadeleri çelişkili gibi gözüküyor. Bunu nasıl izah edebiliriz?
Ve keza, şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taallûk etmediğinden sâbit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni-i Zîşuurdur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın! (Mesnevi Nuriye, Katre, osmn.60)
İlk cümlede kullanılan şuuri olmaksızın ifadesi “kişinin kendisiyle veya dünya ile alakalı birçok sebepten haberi olmaması demektir. Yani biz günlük hayatımızda aldığımız nefesten, vücudumuzda gelişen milyonlarca faaliyetten haberimiz yoktur, demektir. Mesela kalbimizin kan pompalamasından, gözümüzün ıslaklığını korumasından, alyuvar ve akyuvarların hareketinden, akciğerlerimizin çalışmasından haberimiz olmamaktadır. Bunların çalışması için muazzam dercede kimya, biyoloji, fizik ve matematik hesaplamaları lazımken biz ayrıca bir çaba ve gayret göstermiyoruz. Bu bilimleri bilmesek te yaşamımız devam ediyor. Veya yaşamımız için gerekli olan, oksijen dengesi, göktaşlarından korunmamız için atmosfer tabakasının olması, güneşin gerekli miktarda ısıyı göndermesi bizim şuurumuz dışında gelişen şuurlu işlerdir. Yani bunlar bizim irademiz ve şuurumuz dışında gelişen faaliyetlerdir. Fakat bizim irademiz ve şuurumuzla olmayan bu faaliyetler son derece mükemmel ve kusursuzdur ve de şuurlu faaliyetelerdir. Yani bu faaliyetlerin gösterdikleri özelliklerle son derece şuurlu işler yaptıkları anlaşılıyor.
Peki nasıl olur da yeryüzünün en zeki varlıkları olarak bu kadar şuurlu faaliyetlerden habersiziz. İlk insandan günümüze kadar bu şuurlu faaliyetler devam etmektedir ve biz bunları sadece keşfetmek ve izlemekle yetiniyoruz. Demek ki akılsız ve şuursuz atom ve moleküllerden meydana gelen bu şuurlu faaliyetler bir şuur ve akıl gerektirir. Tüm bu sonuçlar da bizi sonsuz ilim ve hikmet sahibi Allah’a götürür.