Tercih bila müreccih ve tereccüh bila müreccihin farkı nedir? Açıklayabilir misiniz?
"Eğer desen: Tercih bilâ müreccih muhaldir. Halbuki, o emr-i itibarî dediğimiz kisb-i insanî, bazan yapmak ve bazan yapmamak, eğer mûcip bir müreccih bulunmazsa, tercih bilâ müreccih lâzım gelir. Şu ise, usul-ü kelâmiyenin en mühim bir esasını hedmeder."
"Elcevap: Tereccuh bilâ müreccih muhaldir. Yani, müreccihsiz, sebepsiz rüçhaniyet muhaldir. Yoksa, tercih bilâ müreccih caizdir ve vakidir. İrade bir sıfattır; onun şe’ni böyle bir işi görmektir."(1)
Sözlük anlamı olarak tercih bila müreccih, müreccihsiz tercih demektir. Buradaki 'müreccih' kelimesi 'tercih eden' manasına gelebildiği gibi; 'tesir eden' manasına da gelebilir.
Tereccüh bila müreccih ise, müreccihsiz üstün gelme demektir. Yani her hangi bir tercih eden veya tesir eden olmadan bir şey kendi kendine tereccüh etmez, üstün olmaz.
“Tercih bila müreccih” (bir şey kendiliğinden meydana gelmez) “sabit emirler” de caizdir. İtibari emirlerde muhaldir.
“Tereccuh bila müreccih” (herhangi bir üstünlükten dolayı zorunlu tercih yapma) “itibari emirlerde” de muhaldir “sabit emirlerde” de muhaldir.
Kelam ilminde yani varlıkların yaratılması ile ilgili bahislerde Allah’ın varlığını ispat etmek için "tercih bila müreccih" kaidesi konulmuştur. Yani Allah olmadan herhangi bir şeyin kendiliğinden, yok iken varlık sahasına çıkması mümkün değildir. Buna göre bir şeyin varlığı ve yokluğu eşit iken eğer varlığa çıktı ise yani var oldu ise, onu yokluktan varlığa çıkaran bir müreccih (tercih edici zat) olması lazımdır. O da her şeyin yaratıcısı Allah’tır. Eşyanın kendi kendini tercih edip yaratması mümkün değildir. İlla ki, eşyanın cinsinden olmayan Varlığı zaruri olup yokluğu düşünülemeyen, varlık için başkasına muhtaç olmayan biri tarafından tercih edilip yaratılması gerekir. Mesela birbirine eşit olan iki terazi kefesini düşünelim. Dışarıdan ayrı bir müdahele olamadan o kefelerden birisi diğerine üstünlük sağlayamaz. Bundan dolayı “müreccihsiz tercih muhaldir” denilmiştir. Fakat bu kaide yaratılmışlar yani kevniyat meseleleri olan “sabit emirlerde” geçerli bir kuraldır. Fakat bu Allah’ın varlığını konu edinmeyen yani “itibari emirler” içinse geçerli değildir.
Konumuz itibariyle, mesela kader ve cüzi ihtiyari gibi meselelerde yani “itibari emirlerde” “tercih bila müreccih” caizdir. Yani insan herhangi bir iç ve dış müdahalenin zorunluluğu altında olmadan tercih yapabilir. Zaten iradenin eşit ve hür olması gerekir ki bir mesuliyet ve imtihan gerçekleşsin. Silah zoru ve baskı altındaki tercihler konumuz dışındadır. Çünkü itibari emirler yaratılmamış olduğu için illlet-i tamme istemez. İllet-i tamme istemediği için de istediği tercihi yapabilir. Mesela aynı vasıf ve özellikteki iki kalemden birini tercih edebiliriz. İtibari emirlerde de tercih bila müreccih muhal olsa idi, biz o iki kalemden birini tercih edemeyecektik. İnsan birbirinden üstün yönü olan iki şeyden üstün olanı tercih edebilir. Aynı vasıf ve özellikteki iki şeyden birini yani birbirinden üstün yönü olmayan iki şeyden birini tercih edebilir. Hatta biri diğerine nibetle daha üstün olanı değil; üstün olmayanı da tercih edebilir. Çünkü insanın cüz-i ihtiyarının vücud-u haricisi yoktur. Yani yaratılmamıştır. Yani emr-i itibaridir. Bundan dolayı da tercihini istediği gibi yapar. bu noktada asıl olan insanın iradesidir.
Kader risalesinde tercih bila müreccih kaidesinin sabit emirlerde muhal, itibari emirlerde caiz olduğunu bilmeyenlere cevap verilmiştir.
Yine malum olduğu üzere mümkün vücudlar yokluktan varlığa çıkarken bir müessire(tesir edici) ve muhassise (tahsis edici) ihtiyaç duyarlar. Yani mümkün vücudların varlığı veya yokluğu müsavi(birbirine eşit) olduğundan varlığını yokluğuna tercih edecek bir irade ve kudret gerekir. Eğer mümkün bir vücudun müessirsiz vücuda geldiği düşünülürse bu tereccüh bila müreccih olur. Yani o şeyin kendi kendine üstün gelip vücud bulması anlamına gelir. Bu ise muhaldir. Ancak itibari emirler vücud ve adem arasındadırlar. Yani tahsisi ve yaratmayı icab eden bir vücudları yoktur. Dolayısıyla vücudları için bir müessir ve müreccih gerekmez. Müessirsiz vücud bulmaları (bunu muhakkak, hariçte tahakkuk etmiş bir vücud olarak düşünmeyelim.) tereccüh bila müreccih anlamına gelmez ve muhal olmaz.
Lütfen daha fazla bilgi için aşağıdaki linklere bakınız.
https://www.risaleonline.com/soru-cevap/tercih-bila-mureccih-meselesi
https://www.risaleonline.com/soru-cevap/kader-ve-tercih-bila-mureccih
https://www.risaleonline.com/soru-cevap/isaratul-icazdan-bir-cumle
https://www.risaleonline.com/soru-cevap/tercih-ve-mureccih-iliskisi