Soru

"Sen olmasaydın ey Habibim alemleri yaratmazdım"
"Sen olmasaydın ey Habibim! Alemleri yaratmazdım" ifadesini açıklar mısınız?
Tarih: 27.01.2010 13:46:45
Okunma: 16545

Cevap

Bu kudsî hadisi, Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un muhtelif bahislerinde açıklamıştır:

11. Söz’deki uzun temsilî hikâye bahsindeki temsilî açıklamayı hakikati ile birleştirerek şöyle hulasa edebiliriz:

“Ey benimle bu hikâyeyi dinleyen arkadaş! Elbette anladın ki: Allahu Teala şu kainat sarayını, bahsettiğimiz şu maksadlar için bina etmiştir. Şu maksadların elde edilmesi ise, iki şeye bağlıdır:

Birisi: Şu gördüğümüz ve nutkunu işittiğimiz Üstadın (Peygamberimizin) varlığıdır. Çünkü o bulunmazsa, bütün maksadlar boşa gider. Çünkü anlaşılmaz bir kitab, muallimsiz olsa; manasız bir kâğıttan ibaret kalır.

İkincisi: İnsanların, o Üstadın sözünü kabul edip dinlemesidir. Demek, Peygamberimiz (asm)’ın varlığı, kâinat sarayının varlığı için şarttır. İnsanların dinlemesi onu dinlemesi ise, kâinat sarayının devamına sebebdir.

Öyle ise denilebilir ki: Şu Üstad olmasaydı, Allahu Teala şu âlemi yaratmazdı. Hem yine denilebilir ki: O Üstadın talimatını ahali dinlemedikleri vakit, elbette o kâinat sarayı değiştirilmek için kıyamet kopacaktır.” (11. Söz)

Demek ki bu sözden kasdedilen manalardan biri; Peygamber Efendimiz olmasa idi, kâinatın yaratılmasından beklenen maksadlar ortaya çıkmayacağından kainat da yaratılmazdı.

Bu manayı Mesnevi-i Nuriye’de daha açık bir ifadeyle şöyle anlatır:

“O zât-ı nuranî olmasa idi kâinat da, insan da, her şey de adem (yok) hükmünde kalır, ne kıymeti olur ve ne ehemmiyeti kalırdı. Binaenaleyh bu kadar garib, acib, güzel kâinat için böyle tarif edip bildiren bir mürşid-i hârika lâzımdır. Eğer bu zât (asm) olmasa idi kâinat da olmazdı." (Mesnevi-i Nuriye)

Resul-ü Ekrem’in (asm) vazifesi gibi şahsî makamı da “sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” hadis-i kudsisine layık olduğunu Bediüzzaman Hazretleri şöyle anlatır:

“Küllî hakikat-ı Muhammediye (asm) (büyük manevi makamı) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem İsm-i A'zam'ın en büyük tecellisinin mazharı ve bütün ruh sahibi varlıkların nuru ve kâinatın asıl çekirdeği ve yaratılış gayesi ve en mükemmel meyvesi olmasından, o hitab doğrudan doğruya ona bakar.” (Emirdağ Lahikası)

Bir hadis-i şerifte “Allah evvela benim nurumu yarattı. Daha sonra mahlukatı o nurdan yarattı” buyrulması ile Peygamberimiz (sav) kainat ağacının çekirdeğidir. O ağaç gelişip büyüyerek son olarak eşeref-i mahlukat olarak insanlık meyvesini vermiş ve o meyveler içinde kainat ağacının en mükemmel meyvesi oalarak Resul-ü Ekrem Efendimiz (asm) yaratılmıştır.

Netice olarak iki yönden de, yani vazife ve makam cihetinden, Resul-ü Ekrem aleyhissalatü vesselam efendimiz kâinat ağacının yaratılmasına sebebdir. O olmasa idi Allah bu kâinatı yaratmazdı.

1-O yaratılmasa idi, kâinat kitabının manaları anlaşılmazdı. Onun yaptığı peygamberlik vazifesi ile yaratılışın gayeleri ortaya çıkmıştır.

2-Hem o yaratılmasa idi, kâinat en mükemmel meyvesini vererek kâinatın özü bir meyvede toplanmış olmazdı.


Son olarak yukarıdaki hadis-i kudsinin sıhhatini isbat etmek üzere daha önce verilen bir cevabı aşağı alıyoruz.

“SEN OLMASAYDIN KÂİNATI YARATMAZDIM” HADİSİ ÜZERİNE

Bazıları  tarafından “Sen olmasaydın varlıkları yaratmazdım” mealindeki hadis uydurmadır diye itirazlar oluyor.

Evvela şunu kaydedelim ki, her ne kadar bu hadis (لولاك لولاك لما خلقت الافلاك) lafzıyla meşhur olmuş, bu lafızlarla senedi bulunamamış ve bu yüzden bazı âlimler tarafından mevzu olmakla itham edilmişse de1 değişik lafızlarla rivayet edilen hadisler aynı manaya gelmektedir. Hadis âlimleri, bir hadisin manası aynı olmak şartıyla, değişik lafızlarla rivayetini caiz gördükleri için, bu hadise de “Hadis bil-mana” demek yanlış olmaz.

Hadis alimleri tarafından rivayet edilen hadislere gelince:

Deylemi’nin İbn Abbas’dan naklettiğine göre, Allah azze ve celle (peygamber as’a): İzzetim ve celalim hakkı için, eğer sen olmasaydın cenneti yaratmazdım, eğer sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım” buyurmuştur. (Müsned-i Firdevs, 8031)

Yine Deylemi’nin İbn Ömer’den nakline göre peygamberimiz asv şöyle buyurmuştur: “Bana Cibril geldi ve “Ya Muhammed! Sen olmasaydın cennet yaratılmazdı, sen olmasaydın cehennem yaratılmazdı” dedi”. (Keşfül hafa.c.1.s.45.hn.91)

Taberani, Hakim, Ebu Nuaym, Beyhaki ve İbn Asakir’in Hz. Ömer (ra)den rivayet ettiklerine göre peygamberimiz sav şöyle buyurmuştur:

Âdem işlediği günahı işlediğinde başını semaya kaldırdı  ve “(Allahım) Muhammed hakkı için beni bağışlamanı  istiyorum” dedi. Allah ona “Muhammed kimdir?” diye vahiyle sordu. Âdem “Beni yarattığın zaman başımı arşına kaldırdığımda orada “Allahdan başka ilah yoktur, Muhammed onun resulüdür” "لا إله إلا الله محمد رسول الله" yazılı olduğunu gördüm. Bundan bildim ki, senin katında İsmini ismin ile beraber yazdığın bu zattan  daha şerefi yüce kimse yoktur.” Dedi. Allah ona “Ey Âdem! O senin zürriyetinden gelecek peygamberlerin sonuncusudur. Eğer o olmasaydı seni yaratmazdım (ولولا هو ما خلقتك)” buyurdu. (Ed-Dürrül Mensur.c.1.s.142)


Etiketler

Alâkalı Sorular

Yorum Yap

Yorumlar