Soru

Hz. Peygamber (sav) Nasıl Yürürdü? Sünnete Uygun Yürüme Adabı Nasıldır?

Peygamber Efendimizin (sav) yürüyüşü nasıldı? Mesela önemli bir yere yetişmesi gerekirken acele eder miydi?

Tarih: 3.03.2025 12:32:21

Cevap

Kur’ân’da Yürüme Adabı

Kur’ân’ı Kerimde Yürüme adabı ile ilgili ayetler şöyledir;

“Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünki sen ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin.”[1]

“Rahmân'ın kulları ise, öyle kimselerdir ki, yeryüzünde tevâzû' (ve vakar) içinde yürürler; câhiller onlara bir lâf attıkları zaman, “Selâm (Allah selâmet versin)!” derler(geçerler).[2]

Hazreti Lokmân’ın (as) oğluna yaptığı tavsiyelerde de bu konuya yer verilmektedir:

“Hem insanlara karşı (kibirlenerek) yüzünü yan çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünki Allah, kendini beğenip çokça övünen kimselerin hiçbirini sevmez.” [3]

Peygamberimizin (sav) Yürüme Adabı

Peygamber Efendimiz (sav), yürürken ayaklarını sürümez, adımlarını dengeli bir şekilde atar ve yere sağlam basardı. Yürüyüşü sırasında sağa sola sallanmaz, tıpkı inişli çıkışlı bir yolda yürüyen bir kimse gibi hafifçe öne eğilerek ilerlerdi. Mübarek sırtını dimdik tutar, göğsünü kabartarak kibirli bir şekilde yürümediği gibi, aceleci davranarak koşar adımlarla da yürümezdi. Yürüyüşü, son derece vakarlı, ne aşırı hızlı ne de fazla yavaş bir tempoda olurdu. Bununla birlikte, engebeli ve meşakkatli yollar Peygamber Efendimiz’in (sav) önünde adetâ dümdüz olur, O, herhangi bir zorluk çekmeden ve güçlük yaşamadan uzun mesafeleri kısa sürede kat ederdi.

Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: “Ben, Rasûlüllah’dan (sav) daha güzel birini görmedim. Mübârek yüzündeki nur, güneş gibi parlar idi. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’den daha süratli yürüyeni de görmedim. Sanki yer ayağının altında dürülüp dümdüz oluyordu. Ona yetişmek için, biz kendimizi zorluyorduk; O ise meşakkatsizce yürür idi.”[4]

Hazreti Ali (ra) anlatıyor: Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yürür iken ayaklarını sürümezler, eğimli arazide yürüyen kişi misali, hafifçe öne eğilerek yürürler idi.[5]

Hazreti Ali (ra) naklediyor: “Nebiyy-i muhterem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yürüdükleri vakit ayaklarını sürümeden hafifçe öne eğimli ve vakarlı bir şekilde yürürler idi.”[6]


[1]   İsrâ, 17/ 37

[2]   Furkan, 25/ 63

[3]   Lokmân, 31/18

[4]   Tirmizi; Şemâil, 18.bab, No:116

[5]   Tirmizi, Şemâil, 18.bab, No:117

[6]   Tirmizi, Şemâil, 18.bab, No:118


Yorum Yap

Yorumlar