Soru

Ondördüncü Lemadaki Tinnineyn Meselesi

"derecât-ı şemsiyenin medârı olan “mıntıkatü’l-bürûc” ta‘bîr ettikleri dâire-i azîme, menâzil-i kameriyenin medârı bulunan mâil-i kamer dâiresi, birbiri üstüne geçmekle, o iki dâire herbiri iki kavis şeklini vermiş; o iki kavise felekiyyûn ulemâsı, latîf bir teşbîh ile, büyük iki yılan nâmı olan “tinnîneyn” nâmını vermişler. İşte o iki dâirenin tekātu‘ noktasına, “baş” ma‘nâsına “re’s”, diğerine “kuyruk” ma‘nâsına “zeneb” demişler. Kamer re’se ve şems zenebe geldiği vakit, felekiyyûn ıstılâhınca, “haylûlet-i arz” vukū‘ bulur. Yani küre-i arz tam ikisinin ortasına düşer, o vakit kamer hasf olur. Sâbık teşbîh ile “Kamer, tinnîneynin ağzına girdi” denilir." 14. Lem'a da geçen bu parçayı anlayamadım, açıklayabilir misiniz?

Tarih: 3.01.2013 15:37:26
Okunma: 4491

Cevap

Güneşin yörüngesi olan burçlar mıntıkası ile tabir edilen büyük daire, Ayın yörüngesinde bulunan diğer büyük daire biribiri üstüne geçiyor. O iki daire birer kavis şeklinde oluyor. İşte o iki kavise felekiyyun alimleri bir teşbih yani benzetme olarak iki yılan adını vermişler. O iki dairenin kesiştiği noktada bir tarafa baş, diğer tarafa kuyruk demişler. Ay baş tarafa, güneş ise kuyruk tarafına geldiği vakit, dünya ay ile güneş ortasına gelir. Ay tutulması vuku bulur. Geçen benzetme veya teşbih ile ay yılanın ağzına girdi denilir. 

Burçların bir kısmını içine alan beyazlık, belki de yılana benzediği için tınnin teşbihi kullanılmıştır. Ay tutulması olduğunda sanki yılan ayı yutmuş gibi oluyor. İşte kozmoğrafya alimlerinin ayı yılan yutmuş diye yaptıkları teşbihi avam halk, gökte şeffaf bir yılan var, ayı veya güneşi bazen yutuyor diye gerçek zannetmişlerdir.

Yukardaki izah, astronomi alimlerinin yaptığı bir teşbihin avam halkın eline düştüğünde anlaşılamaması ve gerçek zannedilmesinin bir örneğidir. Yoksa gökyüzünde yılanlar olmayıp, ayı veya güneşi yutmuyorlar. 


Yorum Yap

Yorumlar