Hazreti Nuh'un gemisine her hayvandan bir çift mi bindi? Eğer öyle ise geminin büyüklüğü çok olmaz mı? Hem Nuh tufanı bütün yeryüzünü kapladı mı?
Hayvanların birer çift alınması mevzuu Hud Suresi 40. ayette anlatılmaktadır. Fakat o kadar hayvan bir gemiye nasıl sığdı sualinin cevabı için beş altı mühim tefsire baktığımızda bu sualin üzerinde durulmadığını gördük.
Burada akla gelen iki ihtimal var:
1- Bu hayvanların insanlar için çok elzem bazı hayvanlar olması ihtimali. Gemiden indiklerinde hemen lazım olacak hayvanlar...
2- Bu gün bazı islami araştırmacıların savunduğu gibi bu tufanın bütün dünyayı değil, o erken dönemde mesela Mezopotamya vadisi gibi bütün insanlığın tek bir bölgede yaşaması hasebiyle yalnız o vadideki bütün insanlığı kaplamış olması.
Yoksa en fazla bir dağ zirvesi genişliğinde olan bir gemiye 100 binlerce hayvan çifti, (belki de milyonlarca) nasıl sığacak? Üstelik tefsirlerde bu dağın Musul yakınlarında alçak bir dağ olduğu bildiriliyor.
Sonra yalnız Amerika'da yaşayan lama gibi, Avustralya'da yaşayan kanguru gibi hayvanlar, denizleri aşıp nasıl gelecek?
Doğrusunu Allah bilir; ama kanaatimiz bu tufanın bütün yeryüzünü değil bütün insanlığı kapsadığı tarafına ağır basıyor.
Elmalı Tefsirinde tufanın tüm yeryüzünde olmama ihtimali hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Buna göre, tufanın yerküre üzerindeki alanı da, kutup bölgeleri de dahil olmak üzere bütünü ve her tarafı değildir. O devirde insan ile meskun olan kısımlarını hesaba almak gerekecektir. O devirde Hz. Nuh'un bütün insanlara mı yoksa, kendi kavmine mi peygamber gönderildiği bahis konusu edilecektir, ki, bu noktada ihtilaf vardır. O devirde henüz insanlar Âdem'den beri bir tek kavim halinde miydiler, yoksa değişik kavimlere ayrılmış ve çeşitli bölgelere dağılmış mıydılar? Şurası kesindir ki, Hz. Nuh'un peygamber olarak gönderildiği kendi kavminin bulunduğu yerde tufanın umumiliği kesin, bunun ötesi zan ve tahmindir." (Hud Suresi, 40 ayet)
Demek ki tufanın umumiliği zan ve tahmine dayanmaktadır. Dinimizin bu konuda açık bir iddiası yoktur.
Yine Elmalılı tefsirinden:
"Alûsî'nin açıklamasına göre denilmiş ki, Hz. Nûh'un kavmi Arap yarımadası ve ona yakın yerlerde oturuyordu. Meşhur olan da onu Kûfe topraklarında yani Irak'ta yaşadığı ve orada kendisine peygamberlik görevi verilmiş olmasıdır. Bundan Nûh tufanının da o bildiğimiz her tarafı sarmış olma özelliği Nûh kavmine ve onların hepsine ait demek olup bütün yerküresinin her tarafını kapsaması gerekmiyeceği ve o vakit yeryüzünde onlardan başka insan bulunup bulunmadığı da kestirilemiyeceği anlaşılıyor ki, Âlûsi'nin de tercihi budur." (Nuh Suresi, 1.ayet)