Soru

Namazı Farklı Dillerde Kılmanın Hükmü

Namaz, Arapça'dan farklı olarak kişinin kendi diliyle kılınabilir mi ? Örneğin Türkçe, İngilizce? Bu hususa yönelik hüküm nedir?

Tarih: 10.01.2024 18:53:58
Okunma: 393

Cevap

“Kur’ân-ı Kerîm’in namazda Türkçe tercümesinin okunmasına gelince: Kur’ân-ı Kerîm’de “Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun.” (el-Müzzemmil, 73/20) buyrulduğu gibi Hz. Peygamber (s.a.s.) de bütün namazlarda Kur’ân-ı Kerîm okumuş ve namaz kılmayı iyi bilmeyen bir sahabiye namaz kılmayı tarif ederken “...sonra Kur’ân’dan hafızanda bulunanlardan kolayına geleni oku.” (Müslim, Salât, 45 [397]) buyurmuştur.

Bu itibarla namazda kıraat yani Kur’ân okumak, Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit bir farzdır. Bilindiği üzere Kur’ân, Cenâb-ı Hakk’ın Hz. Muhammed’e (s.a.s.) Cebrâil aracılığı ile indirdiği manaya delalet eden elfâzın ismidir. Sadece mana olarak değil, Resûlullah’ın (s.a.s.) kalbine lafızları (sözleri) ile indirilmiştir. Bu itibarla bu lafızlardan anlaşılan ve başka lafızlarla ifade edilen mana Kur’ân değildir. Çünkü indirildiği elfâzın dışında, hatta Arapça bile olsa, başka sözlerle ifade edilen mana Cenâb-ı Hakk’ın kelamı değil, mütercimin ondan anladığı yorumdur. Oysa Kur’ân kavramının içeriğinde, sadece mana değil, bir rüknü olarak onun elfâzı da vardır.

Nitekim; “Şüphesiz o, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Onu Rûhu’l-emin (Cebrâil), uyarıcılardan olasın diye, senin kalbine apaçık Arap diliyle indirdi.” (eş-Şuarâ, 26/192-195); “İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik...” (Tâhâ, 20/113); “Korunsunlar diye dosdoğru Arapça bir Kur’ân indirdik.” (ez-Zümer, 39/28); “Bu bilen bir toplum için âyetleri Arapça bir Kur’ân olmak üzere ayrıntılı olarak açıklanmış bir kitaptır.” (Fussilet, 41/3) gibi tam on ayrı yerde (Yûsuf, 12/2; er-Ra’d, 13/37; en-Nahl, 16/103; eş-Şûra, 42/7; ez-Zuhruf, 43/3; el-Ahkâf, 46/12) Kur’ân’ın Arapça olduğunu ifade eden âyetlerden, sadece mananın değil, lafızlarının da Kur’ân kavramının içeriğine dâhil olduğu açık ve kesin bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu sebepledir ki, tercümesine Kur’ân denilemeyeceği ve tercümesinin Kur’ân hükmünde olmadığı konusunda İslâm âlimleri görüş birliği içindedir.” (Din İşleri Yüksek Kurulu)

Ayrıca detaylı açıklama için lütfen bakınız:

https://risale.online/soru-cevap/farkli-dillerde-ibadet-yapmak


Yorum Yap

Yorumlar