20. Sözde geçen, "Kur’ân, şahs-ı Âdeme melâikelerin itâat ve inkıyâdını ve şeytanın tekebbür ve imtinâını zikretmesiyle, nev‘-i beşere kâinâtın ekser maddî envâ‘ları ve o envâın ma‘nevî mümessilleri ve müekkelleri musahhar olduklarını ve nev‘-i beşerin hâssalarının bütün istifâdelerine müheyyâ ve münkād olduklarını ifhâm etmekle beraber; o nev‘in isti‘dâdâtını bozan ve yanlış yollara sevk eden mevâdd-ı şerîre ile onların mümessilleri ve sekene-i habîseleri, o nev‘-i beşerin tarîk-i kemâlâtında ne büyük bir engel, ne müdhiş bir düşman teşkîl ettiğini ihtâr ederek, Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân birtek Âdemle cüz’î hâdiseyi konuşurken, bütün kâinâtla ve bütün nev‘-i beşerle bir mükâleme-i ulviye ediyor." kısmını izah eder misiniz?
Kur'an-ı Kerimde Hz. Adem'e (as), Yüce Allah'ın secde etmek üzere meleklere emrettiği anlatılmaktadır. Bu ilahi emre melekler itaat etmişler, şeytan ise isyan ederek secde etmemiştir. İşte Kur'an-ı Kerimin bu olayı nakletmesinden Hz. Üstad şöyle bir mana da anlamaktadır:
Meleklerin secde etmekle İlahi emri yerine getirmelerinden anlaşılıyor ki, alemdeki pek çok şey insanın emrine verilecektir. Hatta onların bir çeşit temsilcileri olan melekler ve ruhani varlıklar insanın emrine verilecektir. Bu sayede insanın bütün maddi ve manevi duygularının ihtiyaçları yerine getirilecektir. Bu manayı iyi, doğru, güzel, hayır gibi olan şeylerin temsilcisi olan meleklerin itaat etmesiyle anlamaktadır. Onlara nazır olan melekler itaat ederse kainaatta çoğunlukta olan bu güzellikler, hayırlar, iyilikler de insana itaat ederek ihtiyaçlarını giderecektir.
Bununla birlikte zararlı şeyler (yılan, akrep vb) ve onların temsilcileri olan şeytanlar ve cinler insana itaat etmeyeceklerdir. İnsanın maddi ve manevi hayatta ilerlemesine engel olmaya çalışacaklardır. İnsanın kabiliyetlerini bozmaya çalışacaklardır. Bu manayı da bütün kötülüklerin mümessili olan Şeytanın isyan etmesiyle anlamaktadır. Çünkü o, bütün kötüler namına hareket eden bir temsilci konumunda görünmektedir.