Soru

"Bak, kitâb-ı kâinâtın safha-i rengînine, hâme-i zerrîn-i kudret, gör, ne tasvîr eylemiş"

7. Şua'nın 5. Hakikati'nde geçen şiire benzeyen fakat şiir olmayan bu kısmı, devamıyla birlikte izah edebilir misiniz?

Tarih: 22.04.2025 17:24:59

Cevap

“Bak, kitâb-ı kâinâtın safha-i rengînine, hâme-i zerrîn-i kudret, gör, ne tasvîr eylemiş!”[1] cümlesiyle başlayan şiir, ilave beyitleri de olduğu halde külliyatta bir kısım yerlerde rastlamaktayız.

İlgili cümlenin daha güzel anlaşılması için örnek olarak Âyete’l-Kübra Risâlesi’nde geçen devamındaki cümlelerle beraber izahı şöyledir.

Bak, kitâb-ı kâinâtın safha-i rengînine, hâme-i zerrîn-i kudret, gör, ne tasvîr eylemiş!

Kâinat kitabının parlak sayfalarına bak! Allah’ın kudretinin altın kaplı kalemi neler suretler yapmış.

Kalmamış bir nokta muzlim, çeşm-i dil erbâbına; sanki âyâtın Hudâ, nûr ile tahrîr eylemiş.

Gönlü ile bakan basiret sahiplerine o sayfalarda hiçbir karanlık yer kalmamış. Allah sanki o ayetleri nur ile yazmış.

Hem bil ki, kitâb-ı âlemin evrâkıdır, eb‘âd-ı nâ-mahdûd; sutûr-u hâdisât-ı dehirdir, âsâr-ı nâ-ma‘dûd.

Ayrıca âlem kitabının sayfalarının uzaklığı sınırsızdır. Âlemde meydana gelen hadiselerin eserleri de sınırsızdır.

Yazılmış destgâh-ı levh-i mahfûz-u hakîkatte; mücessem lafz-ı ma‘nîdârdır, âlemde her mevcûd.

Gerçekte her şeyin yazılı olduğu levh-i mahfuz tezgahında yazılanlar, âlemde adetâ cisimleşmiş anlamlı bir kelime olarak yaratılmaktadır.


[1] Şualar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, c.1, s. 150; Mektubât, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, c.1, s. 14-15; Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 277.


Yorum Yap

Yorumlar