Soru

Dine Gerek Yok Diyene Ne Demeli?

Allah'a inanıyorum fakat dine inanmıyorum diyen birçok arkadaşım var. Genel savunmaları ise ben zina yapmıyorum, yalan söylemiyorum oluyor. Önemli olan bunları tek başına yapmaktır diyorlar. Böyle düşünen kimselere nasıl cevap vermeliyiz?

Tarih: 4.05.2010 07:45:48
Okunma: 6995

Cevap

Birincisi bir insanın ben kötülük yapmıyorum demesi nefsinin onu aldatmasıdır. Hiç bir kötü ben kötüyüm demez. Ölçü nefsin kendi kendini temizlemesi olursa, dünyada kötü insan kalmaz.

İkincisi, farzedelim ki bu kötülükleri yapmıyor; lakin bu saydıklarından milyon kat kötüsünü varlığına inandığı Rabbi'nin çağrılarına kulak tıkayarak, önemsemeyerek hatta çağrısını, işine gelmediği için reddederek yapıyor.

Yine onun gibi büyük bir kötülüğü Allah'ın sevgili Resulü Muhammed (as)'ı haşa yalanlamakla yapıyor.

Yine bunu gibi bir büyük kötülüğü Allah'ın kendisini yaratması ve nimetlerle donatmasına şükür olarak yapması gereken ibadetleri terk etmekle yapıyor.

Yine Allah'ın hak dinini, (aslında bile bile) inkâr etmekle yapıyor.

Hem dinin terbiyesini reddetmekle, ruhunda yerleştirilen ve onu meleklerden üstün seviyeye getirecek kabiliyet çekirdeklerinin sünbüllenmesini engelleyerek o kabiliyetleri öldürüp kendini en aşağı seviyelere düşürüyor. Ayette geçtiği gibi, "Onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da aşağıdırlar" (Araf, 179) konumuna düşerek cehenneme layık bir hal alıyor.

Dolayısıyla ben kötülük yapmıyorum sözü gerçek dışı bir iddiadan ibaret kalıyor.

Bu kadar büyük kötülüklerin sonucu olarak da ebedi cehennemlik olmayı hak ediyor. Kendisinin cehennemlik biri olacak kadar kötülük yaptığını hissetmemesi önemli değil. Çünkü o kötülüğü Allah'a karşı yapıyor. Allah, vaz geçmezlerse böyleleri o büyük cezaya çarptıracağını Kur'an'da şöyle vadediyor:

"Kitâb’ı (Kur’ân’ı) ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlayanlar, (neyi yalanlamakta olduklarını) artık ileride bileceklerdir.

O zaman ki, boyunlarında halkalar ve zincirler bulunur. (Onlar) kaynar suda sürüklenecekler; sonra da ateşte yakılacaklardır." (Mü'min, 70-71-72)

Ayrıca bu kişi Allah'ın dinini kabul etmemekle Allah'ın hidayetinin kendisine vereceği bütün manevi nur ve tesellilerden de mahrum kalıyor.

Çünkü İslam dini insan ruhunu nurlandırır, olgunlaştırır, manevi azablardan kurtarır. Daha bu dünyada iken manevi bir cennet hayatı yaşamaya sebeb olur. Bunu sonradan hidayete gelenler çok iyi fark ederler. Onlara sorulduğunda nasıl bir karanlıktan ve ruh darlıklarından kurtularak nasıl nurlandıklarını ve ferahladıklarını çok güzel anlatıyorlar. İşte buna hidayet nuru denir...

Fakat, meşhur bir kaidye göre, "Zarara rızasıyla, seve seve girene acınmaz." 

Yani bu kişiler tebliğlerimize rağmen, "ben illa böyle yaşamak istiyorum, dinin nurundan mahrum kalarak ahiretimi hiçe sayıyorum" diyorsa onları zorla bu yoldan çevirecek de değiliz. Böyle kişilere acımak da yanlıştır. Kendi etti kendi buldu, ya da bulacak demeliyiz ve Bediüzzaman Hazretleri'nin tabiriyle, "merhametimizi, Allah'ın merhametinden daha fazla ileri sürmemeliyiz."

Ayrıca bu vesile ile Rabbimizin bize hidayet etmesinden dolayı sonsuz şükredip şu ayeti okumalıyız:

"Rabbimiz! Bize hidayet ettikten sonra kalblerimizi kaydırma!" (Âl-i İmran, 8)


Etiketler

Yorum Yap

Yorumlar

Maşa'allah bin barekallah bu cevaba...
Gönderen: TALİB MATLUB
Tarih: 6.05.2010 12:59:00