"Melaikelerin aksine olarak mukteza-yı fıtratları olan malûm günahla Cennet'ten ihraç edildi." cumlesi akla şu sualleri getiriyor:
1. İhrac neden bir gunahla oldu. Direkt gelis olamaz mıydı?
2.Cennette günahın işi ne?
3.Yarın insanlar Hz. Adem`e senin yüzünden cennetten olduk demezler mi?
4.Hangi mukteza-yi fitrat onlari günaha sevk etti?
Öncelikle şunu belirtelim ki, Cenab-ı Hakk'ı sınırlayan herhangi birşey olamaz. O dilediğini yapar. Hz. Adem'in cennetten çıkarılışı elbette başka bir yol ile de olabilirdi. Ama Cenab-ı Hak bu şekli irade etmiş. O'nun pek çok hikmetini bilmediğimiz gibi bu tarz ihracın da bizim bilmediğimiz hikmetleri olabilir.
Hz. Adem’in işlediği hatayı bildiğimiz büyük günahlar nevinden düşünmemeliyiz. Adem’in (as) hatası hakkında tefsirlerde çok geniş durulmuştur. Cenab-ı Hak bir ağaç nevini yasakladığı halde Hz. Adem yasağı bir ferd için anladı ve hata etti. Veya Yasağın üzerinden çok zaman geçince unuttu ve o meyveden yedi. Veya O güne kadar Allah adına yalan yere yemin eden birini görmediğinden şeytana aldandı. Bu gibi ihtimalleri düşünerek Hz. Adem’in hatasının bizim anladığımız büyük günah ve Cenab-ı Hakk’ın emrine açık ve kasdi bir muhalefet olmadığını düşünmek belki, “ebrarın hasene saydığını mukarrebin seyyie sayar” kaidesiyle Onun hatasının evla olanı terk etmek nevinden düşünmek edebe daha uygun olur.
İnsanların cennetten çıkmalarına sebep olduğu için Hz. Adem’e itirazlarına gelince: Bu mevzuda sahih hadislerde geçen bir ifade var. Musa (as) Adem’e (as) aynı itirazı yönelttiği zaman Hz. Adem (as):” Benim suçum yasak meyveyi yemekti. Cennetten çıkarılmam ise Cenab-ı Hakk’ın takdiri idi.” Diyerek kendisini müdafaa etmiştir. Hatta Peygamberimiz (asm) bu hadiseyi anlattıktan sonra “Adem Musa’ya galip geldi.” demiştir. Cenab-ı Hak dileseydi bu suça başka bir ceza da verebilirdi. Dolayısıyla hiç kimse bu konuda Hz. Adem’e (as) sitem edemez. Cenab-ı Hak insanın dünyaya gönderilmesini irade ettiyse bunu başka bir sebebe de bağlayabilirdi. Bu mevzuda cennetten çıkarılmamıza sebep olduğu için Hz. Adem’e itiraz etmek yerine dünyaya gönderilmemizin hikmetlerini düşünüp ona göre hareket etmek daha doğru olacaktır. Unutmayalım ki Cennetten çıkarılıp dünyaya gönderilmeseydik istidatlarımız inkişaf etmez, terakki ve tedenni olmaz, melekler gibi sabit bir makamda kalırdık. Bu cihetti düşündüğümüzde Hz. Adem’in cennetten çıkarılmasının rahmet olduğunu söyleyebiliriz.
Onları günaha sevk eden mukteza-yı fıtrattan maksat; meleklerden farklı olarak insana verilen ve her zaman seyyiata meyyal olan nefistir. Nefisten gelen bu meyillerin tesiriyle insan hata işler. Bu normaldir. Önemli olan hatasını kabul edip tevbe edebilmektir. Zaten Hz. Adem de (as) hatasını anlayıp derhal tevbe etmiştir. Melekler böyle bir nefis taşımadıklarından hata işlemezler. Bu yüzden de terakki ve tedennileri yoktur.