Mahlukatla müekkel melekler tam olarak ne yapmaktadırlar. Onların mahlukata müdaheleleri var mıdır? Vazifeleri nelerdir?
"Melâike-i arziyenin amele kısmı, bir nevi‘ insan gibidir. Ta‘bîr câiz ise, bir nevi‘ çobanlık ederler. Bir nevi‘ de çiftçilik ederler. Yani rûy-u zemîn, umûmî bir mezraadır. İçindeki bütün hayvanâtın tâifelerine Hâlik-ı Zülcelâl’in emriyle, izniyle, hesabıyla, havl ve kuvvetiyle bir melek-i müekkel nezâret eder. Ondan daha küçük her bir nevi‘ hayvanâta mahsûs bir nevi‘ çobanlık edecek bir melâike-i müekkel var. Hem de rûy-u zemîn bir tarladır umum nebâtât onun içinde ekilir. Umumuna Cenâb-ı Hakk’ın nâmıyla, kuvvetiyle nezâret edecek müekkel bir melek vardır. Ondan daha aşağı bir melek, bir tâife-i mahsûsaya nezâret etmekle, Cenâb-ı Hakk’a ibâdet ve tesbîh eden melekler var. Rezzâkiyet arşının hamelesinden olan Hazret-i Mîkâîl Aleyhisselâm, şunların en büyük nâzırlarıdır. Meleklerin çoban ve çiftçiler mesâbesinde olanlarınıninsanlara müşâbehetleri yoktur. Çünki onların nezâretleri, sırf Cenâb-ı Hakk’ın hesabıyladır ve onun nâmıyla ve kuvvetiyle ve emriyledir. Belki nezâretleri, yalnız rubûbiyetin tecelliyâtını, me’mur olduğu nev‘de müşâhede etmek; ve kudret ve rahmetin cilvelerini o nev‘de mütâlaa etmek; ve evâmir-i İlâhiyeyi o nev‘e bir nevi‘ ilhâm etmek; ve o nev‘in ef‘âl-i ihtiyâriyesini bir nevi‘ tanzîm etmekten ibârettir. Ve bilhassa zeminin tarlasındaki nebâtâta nezâretleri, onların tesbîhât-ı ma‘neviyelerini melek lisânıyla temsîl etmek; ve onların hayatlarıyla Fâtır-ı Zülcelâl’e karşı takdîm ettiği tahiyyât-ı ma‘neviyelerini melek lisânıyla i‘lân etmek; hem onlara verilen cihâzâtı, hüsn-ü isti‘mâl etmek ve bazı gayelere tevcîh etmek ve bir nevi‘ tanzîm etmekten ibârettir. Melâikelerin şu hizmetleri, cüz’-i ihtiyârîleriyle bir nevi‘ kesbdir. Belki bir nevi‘ ubûdiyet ve ibâdettir. Tasarruf-u hakîkîleri yoktur. Çünki her şeyde Hâlik-ı Küll-i Şey’e hâs bir sikke vardır. Başkaları parmağını îcâda karıştıramaz. Demek melâikelerin şu nevi‘ amelleri ise, onların ibâdetidir. İnsan gibi âdetleri değildir.(Sözler,24.Söz,Shf:143,144)
Meleklerin müekkelliği ve vazifesi Risale-i Nurdaki bu alıntıdan özetle şöyledir: Bütün hayvanlara nezaret(bekçilik) etmek ve hatta hayvanatın sadece bir nev’ine(türüne) ve hatta her bir ferdine(birine) dahi çobanlık eden ayrı bir melek vardır. Yine umum bitkilere Allah’ın namıyla ve kuvvetiyle nezaret eden ve yine onlarında ayrıca her nev’ine ve ferdine bekçilik yapan ayrı bir melek vardır. Bu bekçilik sadece onların başında durmak değil; onların üzerindeki Cenab-ı Hakk’ın tecelliyatını yani isim ve sıfatlarının yansımalarını müşahede etmek ve mütalaa etmektir. Yani onların üzerindeki sanat-ı ilahiyeyi görmek ve anlamak ve Cenab-ı Hakk’a bu harika icraatından dolayı hayretle tesbih etmektir. Ayrıca o hayvana yine Allah’ın izniyle yapacağını ilham etmek ve onların hareketlerini tanzim etmektir. Yani ne yapacağını onlara gayelerine göre bir nev’i öğretmektir. Lakin onlara bir müdaheleleri yoktur. Çünkü hakiki bir tesir güçleri yoktur. Hakiki te’sir ve müdahale Allah’a aittir. Yine mahlukatın lisan-ı haliyle(hal diliyle) yapmış oldukları tesbihat-ı maneviyelerini ve ibadetlerini melek lisanıyla ki -bizce malum değildir- Cenab- ı Hakk’a takdim ve kendi alemlerindeki diğer hem cinslerine ilan etmektir..
Onlar bu vazifelerini şuurlu bir ihtiyarla yaparlar. Yani robot gibi değillerdir. Aynı zamanda bu onların ibadetleridir.
Bütün bunları yaparken Allah’ın izniyle, kuvvetiyle, onlara öğretmesiyle ve Allah’ın iradesiyle yapıldığı da unutulmamalıdır.
Başlıca Büyük Melekler Şunlardır:
-Cebrail (a.s):Peygamberlere vahiy ve kitap getiren yani elçilik yapan melektir.
-Mikail (a.s): Tabiat olaylarıyla mümessil melektir.
-İsrafil (a.s):Kıyametin kopması ve insanların öldükten sonra tekrar dirilmeleri için "sur"a üflemekle görevli melektir.
-Azrail (a.s):Can almaya memur melektir.
Bu dört büyük melek "Mukarrabun Melekler"(vazifelerinin külliliğinden dolayı Allah'a yakınlaştırılmış melekler) diye de adlandırılmaktadır.
-Ayrıca, devamlı olarak insanlarla beraber bulunan ve insanların yaptıkları iyilikleri ve kötülükleri yazan "Kiramen" ve "Katibin": Yazıcı Melekler" vardır. Bu konuda Kuran-ı Kerimde şu ayetler geçmektedir.
“Hem O, kullarının üstünde mutlak galibdir ve üzerinize (amellerinizi) muhâfaza edici (Kirâmen Kâtibîn denilen yazıcı) melekler gönderir…” (En’am, 61)
“Hem şübhesiz üzerinizde, elbette (amellerinizi) muhâfaza edici (melek)ler vardır.” (İnfitar, 10)
-Yine, insanlar öldükten sonra onlara kabirde sual soracak olan "Münker-Nekir" melekleri vadır.
-Yine başka bir tür olarak Hafaza Melekleri vardır. Bunlar insanları ve diğer mahlukatı musibetlerden Allah'ın izniyle korurlar.
Bu konuda Kuran-ı Kerimde:“Ve yer, Rabbisinin nuru ile parlamış; kitab (amel defteri ortaya) konulmuş, peygamberler ve şâhidler (hafaza melekleri) getirilmiş ve onların (kulların) aralarında hak ile hüküm verilmiştir; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.” (Zümer, 69) buyurulmaktadır.
-Yine arşı taşıyan:Hamele-i Arş Melekleri vardır. Bunlar arşı taşır ve arştaki sanat-ı ilahiyeyi Allah'a arz ederler.
“Arşı taşıyan ve onun etrâfında bulunan (melek)ler, Rablerine hamd ile (O’nu) tesbîh ederler ve O’na îmân ederler ve (kendileri gibi) îmân edenler için mağfiret dilerler. (Şöyle derler:) “Rabbimiz! (Sen) herşeyi rahmet ve ilim cihetiyle kuşatmışsındır; artık tevbe edip senin yoluna uyanlara mağfiret eyle ve onları Cehennem azâbından koru!” (Mümin, 7)
“Melek(ler) onun (göğün) etrâfındadır. Ve o gün Rabbinin arşını, onların üstünde olan sekiz (melek) taşır.” (Hakka, 17)
-Cünd-ü Sübhani Melekleri: Kulak hırsızlığı yapan ya da semadaki meleklere ilişen cinleri ve şeytanları taşlayan meleklerdir. Aynı zamanda savaşlara da katılıp Cenab-ı Hakk’ın kullarına yardım ederler.
“Ey iman edenler! Allah’ın size olan ni’metini hatırlayın; o vakit (Hendek Harbinde ) size ordular gelmişti de, onların üzerine bir rüzgar ve kendilerini görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ise, ne yaparsanız hakkıyla görendir.” (Ahzab, 9)
-Cennette Vazifedar Melekler: Bunlar cennette hizmet edecek olan meleklerdir.
Bu konuda ayet-i kerimde şöyle geçmektedir:"Ki (o güzel âkıbet) Adn Cennetleridir. (Onlar) oralara, atalarından, zevcelerinden ve kendi nesillerinden sâlih olanlarla berâber girerler. Melekler de her kapıdan yanlarına girerler.
(Ve:) “Sabrettiğinizden dolayı size selâm olsun; işte (dünya) yurdun(un) âkıbeti (olan Cennet) ne güzeldir!” (derler).” (Ra’d, 23-24)
-Cehennem Melekleri: Bu meleklere "Zebani" de denilir. En büyüğü de Mâlik isimli melektir.
“Üzerinde on dokuz (Cehennem bekçisi) vardır! (Biz) Cehennemin sâhiblerini (o zebânîleri) meleklerden başkası yapmadık…” (Müddesir, 30-31)
Bunlardan ziyade daha isim ve vazifelerini adlandıramadığımız nice melaike taifeleri vardır. Bunlar insanların, hayvanlarının ve bitkilerin beraberinde olanlarından tutun bizden milyonlarca km uzakta olan semanın farklı köşelerinde ibadet ve tefekkürle meşguldürler.
Ayrıca Bakınız...
/soru-cevap/melekler-allahin-yardimcilari-midir
/soru-cevap/meleklerin-duyu-organlari