kategorisindeki sorular

"Esma-i ilahiyenin en cemiyyetli ayinesi cismaniyattadır." Cümlesini izah eder misiniz.
"Eskiden vatanımda ve sair memleketlerde gördüğüm o cins sarı çiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir."  Yukarıdaki bir bahisteki mesele kafamı karıştırıyor. Mesele Ankaradaki nakışlı bir çiçek Amerikada gözüküyorsa,
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
Kıyamete yakın, ahir zamanda bir sed arkasına hapis edilmiş olan Yecüc ve Mecüc kavimlerini Bediüzzaman Çin Seddi arkasına hapis edilmiş Moğol, Mançur ve Kırgız kavimleri olduğunu söylemiş.  Lakin bu günümüz için olamaz bir durumdur. Çünkü bu asyalı kavimler günümüzde istediği gibi seddi geçebilir ve gücü olmayan kavimlerdir. Ayrıca Bediüzzamanın söylediği şeyler Hadislere ters düşmektedir.
“... Bu üç farkın sırrı ise Risalete'n Nur'un mertebesi üçüncüde olmasıdır. Yani vahiy değil ve olamaz. Hem umumiyetle dahi ilham değil, belki ekseriyetle Kur'an'ın feyziyle ve medediyle kalbe gelen sunuhat ve istihracat-ı Kuraniye'dir.”  O halde Risale-i Nur'un ekseriyeti sunuhat ve istihracat-ı Kuraniye olmakla birlikte az bir kısmı da ilhamdır diyebilir miyiz? Sunuhat, istihracat-ı Kuraniye il
Tercih bila müreccih ve tereccüh bila müreccihin farkı nedir? Açıklayabilir misiniz?
17.söz; Bu söz iki ali makam diyor üstadımız. Birinci makam belirtilmemesinin sebebi nedir. Birinci makamın neresi olduğunu nasıl anlayabiliriz. 2- Âlem-i ervah ve ruhaniyatın farkı nelerdir?
"Adalet-i İlahiye, İslâmiyet'e ihanet eden mimsiz medeniyete öyle bir azab-ı manevî vermiş ki, bedeviliğin ve vahşiliğin derecesinden çok aşağıya düşürtmüş. Avrupa'nın ve İngiliz'in yüz sene ezvak-ı medeniyesini ve terakki ve tasallut ve hâkimiyetin lezzetlerini hiçe indiren mütemadi korku ve dehşet ve telaş ve buhran yağdıran bombaları başlarına musallat etmiş. İşte böyle bir zamanda en lüzumlu,
"Bir hadise, eğer imkân-ı aklî dairesinde olmazsa reddedilir; imkân-ı örfî dairesinde olmazsa dahi mucize olur, fakat kolayca keramet olamaz" cümlesinde "kolayca keremet olamaz" ifadesini nasıl anlamalıyız?
Risalelerde geçen bin üç yüz seneden kasıt nedir?