2
Meleklerin Özellikleri ve Makamı
Meleklerin cesedi, iradesi ve benlik duygusu var mıdır; bu yönleriyle insanlardan üstün müdürler?

2
Meleklerin cesedi, iradesi ve benlik duygusu var mıdır; bu yönleriyle insanlardan üstün müdürler?
15.185
Deccal ve Süfyan kimlerdir? Farkları nedir? Hadis-i şeriflerde ve Risale-i Nur'da Deccal ve Süfyan nasıl geçmektedir?
11.097
Melekler nasıl varlıklardır? Temel özellikleri nelerdir?
6.067
Risale-i Nur'da “marifetullahın üssü'l-esası iman-ı billah” ve “iman-ı billah içindeki marifetullah” deniyor. Bu ifadeler, marifetullahın imandan önce mi yoksa sonra mı geldiğini mi anlatıyor? Allah'ı tanımak imana ulaşmanın şartı mıdır, yoksa imandan sonra mı kazanılır?
14.337
Hac Sûresi'nin 75. âyetini nasıl anlamalıyız? Allah, Meleklerden de peygamberler göndermiş midir?
3.735
21. Lema İhlas Risalesi'nde “Olsa olsa bir üstâdlık ortaya girer” ifadesiyle ne kast edilmektedir? Yalnızca tek bir üstad mı olmalıdır?
3.757
Bediüzzaman Hazretleri, İhlas Risalesi'nde "olsa olsa bir üstadlık ortaya girer" buyurmuştur. Burası talebeler arasında da üstadlık olabileceğini gösterir mi? Üstad tabirini Nur Talebeler arasında kullanmak uygun mudur?
3
Cenab-ı Hakk'ı görmek bütün saadetlerin ötesinde bir saadettir. Hiçbir lezzet Allah'ı görmek ile kıyas edilemez. Müslümanlar elbette ve her halde her şeyden ziyade Cenab-ı Hakk'ı görmeyi isterler. İnanmayanlar dahi ahirette Cenab-ı Hakk'ı görmek isteyeceklerdir. Fakat Cenab-ı Hak onları bu saadetten mahrum bırakacaktır. Mütaffifin suresi 15. ayetinin tefsirinde merhum Elmalılı şöyle der:O tekzib edenler (Allah'ı yalanlayanlar) o kıyam(et) günü hak Rablerinden لمَحَْجُوبوُنَ muhakkak mahcub (perdelenmiş bir halde, gözlerine perde çekilmiş bir halde) kalırlar. Yani hicab ve hâil arkasında kalır, O'nu görmekten memnû' (yasaklı) ve mahrum bırakılırlar. Artık felah bulmalarına imkân ve ihtimal kalmaz.1 Kâfirlerin Allah'ı görmekten men edilmeleri Allah'ı görmek isteyeceklerine alâmettir. Fakat Allah'ın buna müsaade etmeyeceği ayetle sabittir.Cennette Allah'ı GörmekAllah'ın CemaliYazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili, Yazma Eserler, İstanbul 2021, c.6. s.284
6
Katılma hesaplarındaki paraların, kâr ve zararın oransal paylaşımını esas alan sermaye ortaklığı (müşâreke), emek-sermaye esasına dayalı kâr ortaklığı (mudârebe), bir malın peşin satın alınıp taksitle satılarak fatura edilmesi esasına dayalı alım-satım (murâbaha) sözleşmesi ya da menkul veya gayrimenkul malların kira sözleşmesi çerçevesinde kiralanmasını, kira süresi bitiminde de önceden belirlenen fiyat karşılığında satışını esas alan finansal kiralama (leasing) yöntemi ile nemalandırılmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bu tür yatırım fonları faiz gibi yöntemlerle işletiliyorsa hangi ad altında ve kim tarafından yapılırsa yapılsın caiz olmaz.Kira sertifikası, “her türlü varlık ve hakkın finansmanını sağlamak amacıyla varlık kiralama şirketi tarafından ihraç edilen ve sahiplerinin bu varlık veya haktan elde edilen gelirlerden payları oranında hak sahibi olmalarını sağlayan menkul kıymet” olarak tanımlanır. (Kira Sertifikaları Tebliği, 2013, md. 3/h) Türkiye'deki yasal düzenlemeler kapsamında varlık kiralama şirketleri (VKŞ); sahipliğe, yönetim sözleşmesine, alım-satıma, ortaklığa, eser sözleşmesine dayalı olarak veya bu sayılanların birlikte kullanılması esasına dayalı sertifika çıkarabilme hakkına sahiptir. Günümüzde yaygın olarak uygulanan sertifika türü genel olarak sahipliğe dayalı icara sukuku şeklinde, bir gayrimenkulün satımı ve geri kiralanması üzerinden gerçekleştirilmektedir. Şöyle ki; kaynak kuruluş sahip olduğu varlığı VKŞ'ye satar. VKŞ, kaynak kuruluştan devraldığı varlığa dayalı olarak kira sertifikası ihraç eder. Tasarruf sahiplerinin kira sertifikalarına yatırdığı toplam bedel bu şirket tarafından kaynak kuruluşa aktarılır. Böylece kaynak kuruluş piyasadan sermaye sağlamış olur. İkinci aşamada VKŞ kaynak kuruluştan satın aldığı varlığı tekrar aynı kuruluşa kiralar ve vadesinde toplanan kiralar yatırımcılara dağıtılır. Fıkıh literatüründe, bir malı müşteriden bizzat kiralamak ve bedeli iade edildiğinde tekrar geri almak üzere yapılan satışlar (bey' bi'l-istiğlal) hakkında farklı yaklaşımlar ileri sürülmüş olmakla birlikte, sözleşmeye konu taşınmazların satış ve tesliminin tamamlanması sonrasında müşteriden kiralanması halinde söz konusu muamelenin caiz olacağı bazı âlimler tarafından kabul görmüştür. (Haskefi, Dürrü'l-Muhtar, s. 449; Çatalcalı Ali Efendi, Fetava-yı Ali Efendi, I, 300-301; Ali Haydar Efendi, Düreru'l-Hükkam, I, 781) Buna göre, yukarıda işleyişi anlatılan sahipliğe dayalı kira sertifikası uygulaması, bu konuda müspet kanaatte olan alimlerin görüşleri doğrultusunda caizdir. (Din İşleri Yüksek Kurulu 25.11.2025)
4
Bankada kartımız ve hesaplarımız bulunuyor. Lakin kart ile hiçbir alışveriş yapmazsak ve açılan ek hesapları kullanmadığımız için herhangi bir ödeme ya da faiz tahakkuk etmezse bunun bir sakıncası var mıdır?Diğer sorum da şöyle: Çalıştığım iş yeri İş Bankası ile anlaşmalı, orada hesabım da var. Mecburen maaşımı oradan alıyorum. Bu bankadan kredi kartı alıp faizsiz işlemlerde kullanabilir miyim? Örneğin banka beni aradı; "Eğer ek hesap açtırmaz ya da otomatik ödeme talimatı vermezsen promosyon veya faizsiz kredi kullanamazsın, ismini de çalıştığın yere bildireceğiz." dediler. Bu konuda ne yapmam gerekir? Ben "Verin ismimi." dedim. Son olarak; faizli bankaya otomatik ödeme talimatı vermek caiz midir?
6
Özellikle Katılım Endeksindeki hisselerin arındırma yapılarak alım satımı, ayrıca Katılım Fonları, hususen de Katılım Emeklilik (BES) fonları caiz midir?
10.896
Çok sık tuvalete gidiyorum, namaz kılmamı bile engelliyor, abdestimi alsam bile bozuluyor, tedavi olana kadar ne yapmam lazım. Namazı kılmasam olur mu?
41
Namaz karanlık odada kıllanabilir mi? Işık yakılması şart mıdır?
6.371
Hanımlar cenaze namazı kılabilir mi? Caiz midir?
4.497
Namazın beş vaktinin her bir vaktinin belirtilen vakitlerde farz kılınmasının herhangi bir hikmeti ve ya hikmetleri var mıdır?
43.249
Namaz kılmak gün içinde çok vaktimizi almıyor mu? Her gün beş defa namaz kılmak çok değil mi?
265
Hanefi mezhebine göre abdestli olarak cinsel organına dokunan birinin abdesti bu fiilinden dolayı bozulmaz. Zira uzvu ister temiz isterse necis olsun, bu eylemin abdest ile ilişkisi yoktur.[1]Şâfiîlere[2], Malikilere[3] ve Hanbelilere[4] göre kişinin cinsel organına dokunması halinde abdesti bozulur. Ömer Nasuhi Bilmen'in şu tavsiyesi oldukça güzeldir. O şöyle demektedir:Bu gibi ihtilaflı meselelerde ihtiyata riayet edilmesi evladır. Mesela, Hanefi mezhebinde bulunan bir kimse kendi mezhebine göre abdesti bozmayıp başka mezheplere nazaran abdesti bozan bir halde bulundu mu — ihtilaftan kurtulmak için — abdest almalıdır. Bu, mendubdur.[5]Ayrıca bakınız:Abdestin Farzları, Sünnetleri ve AdabıAbdesti Bozan ŞeylerAbdesti Bozmayan Şeyler[1] Serahsî, Muhammed b. Ebî Sehl, el-Mebsût, Beyrut 1406, c.1, s.66[2] İmâm Şâfiî, Muhammed b. İdrîs, el-Ümm, thk. Muhammed Zührî en-Neccâr, Beyrut trs., c.1, s. 19-20[3] İbn Kudâme, Muvaffakuddîn Abdullah b. Ahmed, el-Muğnî, Beyrut 1405, c.1, s. 116[4] İbn Abdilberr, Yûsuf b. Abdillah en-Nemerî, et-Temhîd, thk. Mustafa b. Ahmed el-Alevî - Muhammed Abdülbekîr el-Bekrî, Mağrib 1387, c.17, s. 199[5] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, Bilmen Yayınevi, İstanbul ty., s.81
1.495
Gusle başlamadan önce avret yerimi yıkıyor, sonra niyetle ağız ve buruna su verip sünnete uygun abdest alıyorum. Ardından baş ve omuzlardan su döküyor, avret yerini tekrar yıkayıp bacak ve ayaklara su vererek guslü tamamlıyorum. Peki gusül sırasında avret yerini elle yıkamak guslü bozar mı?
14.294
NAMAZ İLE İLGİLİ BAZI ÂYETLER...Muhakkak ki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır.1 Yine onlar ki, sana indirilene (Kur'ân'a) ve senden önce indirilenlere (diğer kitablara) inanırlar. Onlar, âhirete de kat'î olarak îmân ederler.2 Gündüzün iki tarafında (öğle ve ikindi vakitlerinde) ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde (akşam, yatsı ve sabah vakitlerinde)(3) ise namazı hakkıyla edâ et! Muhakkak ki iyilikler, (büyük günahlardan kaçınmak şartıyla) kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir nasîhattir.3 Hem namazı hakkıyla edâ edin, zekâtı verin ve rükû' edenlerle berâber rükû' edin!4 Namazı hakkıyla edâ edin ve zekâtı verin! Hem kendiniz için hayır (ve hasenât) dan ne takdîm eder (hazırlar)sanız, Allah katında onu bulursunuz. Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir.5 Namazlara devâm ediniz, bilhassa orta namaza! Hem gönülden bağlı kimseler olarak Allah'ın huzûruna durun!6 Şeytan, içki ve kumarda aranıza (o yolla) ancak düşmanlık ve kin düşürmek ve sizi Allah'ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz, (bunlardan) vazgeçen kimseler(olmaz) mısınız?7 (Ey Resûlüm!) Îmân eden kullarıma söyle, namazı hakkıyla edâ etsinler ve içinde ne bir alış-verişin, ne de bir dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, gizlice ve açıkça (Allah yolunda) sarf etsinler!8 (Öğle üzeri) güneşin zevâlinden (sonra öğle, daha sonra ikindi namazını), gecenin kararmasına kadar (gün batımında akşam, iyice karardığında yatsı) namazı(nı) kıl; bir de sabah namazını (kıl)! Çünki sabah namazı (gece ve gündüz melekleri tarafından) şâhid olunan (bir namaz)dır.9 (Rahmanın has kulları) Onlar ki , Rablerine secde eden kimseler olarak ve kıyâma durarak gecelerler.10 NAMAZ İLE İLGİLİ BAZI HADİS-İ ŞERİFLERResûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Bir adam Peygamber'e, “Amellerin/İbadetlerin en faziletlisi hangisidir?” diye sordu. Efendimiz, “Vaktinde kılınan namazdır...” buyurdu.11 Muâz b. Cebel (r.a.) anlatıyor:Hz. Peygamber ile birlikte bir yolculukta idim... O şöyle buyurdu: 'Dinin başı İslâm (kelime-i şehâdet getirerek Allah'a teslim olmak), direği ise namazdır.'12 Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Namaz kılmayanın dini sağlam değildir. Dinde namazın yeri, vücutta başın yeri gibidir. 13 Abdullah b. Mesut (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:(Kıyamet gününde) kulun ilk önce hesaba çekileceği şey, namazdır... 14 Enes b. Mâlik'ten (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Muhakkak ki sizden biri namaz kılarken (aslında) Rabbiyle özel olarak konuşmaktadır...15 Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir. Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır.16 Ebû Hüreyre'nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki cuma, aralarındaki günahlara kefarettir.17 Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Muhakkak ki, kişi ile şirk ve küfür arasında namazın terki vardır.18 Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz.19 Ebû Hüreyre'nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki cuma, aralarındaki günahlara kefarettir.20 Saîd b. Müseyyeb'in Ebû Katâde b. Rib'î'den (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Yüce Allah şöyle buyurdu: 'Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve onları, vaktinde ve hakkını vererek kılanları cennete koyacağımı kendi katımda vaad ettim. Namazları düzenli kılmayanlar için ise katımda böyle bir vaad yoktur.21 Ebû Hüreyre'nin (r.a.) işittiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) bir defasında şöyle demiştir:Birinizin kapısının önünden bir nehir geçse ve onda her gün beş defa yıkansa, bu o kimsenin kirinden bir şey bırakır mı, ne dersiniz?” Sahâbîler, “Onun kirinden hiçbir şey bırakmaz.” demişler, bunun üzerine Resûlullah, “İşte beş vakit namaz da böyledir! Allah onlarla günahları yok eder. 22 Hanzala b. Rebî' Kâtib (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü'nü şöyle derken işittim: “Rükûları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riayet ederek beş vakit namaz(ı kılmay)a devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer. 23 Cündeb el-Kasrî'den (r.a.) işitildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Her kim sabah namazını kılarsa, o kimse Allah'ın koruması altındadır. 24 Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibâdetle geçirmiş sayılır. 25 Abdullah b. Ömer'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:İkindi namazını kaçıran kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir. 26 Beş Vakit Namaz ile Kazanılan Sonsuz Hayat/4. SözNamazdan Usanmak ve Tekrar Motive Olmak/21. SözNamazın Beş Vakit Olduğunun DelilleriNamazın Beş Vakte TahsisiNisâ, 4/103.Bakara, 2/3Hud, 11/114Bakara, 2/43Bakara, 2/110Bakara, 2/289Mâide, 4/91İbrahim, 14/31İsrâ, 17/78Furkan, 25/64Buhârî, Tevhîd, 48Tirmizî, Îmân, 8; İbn Hanbel, V, 231Taberânî, el-Mu'cemu's-Sağîr, hadis no: 107Nesâî, Muhârebe, 2Buhârî, Salât, 36Taberânî, el-Mu'cemu's-Sağîr, hadis no: 794 Müslim, Tahâret, 14 Müslim, Îmân 134 Müslim, Salât, 215Müslim, Tahâret, 14Ebû Dâvûd, Salât, 9Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 6 İbn Hanbel, IV, 266Müslim, Mesâcid, 262Ebû Davûd, Salat, 45Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 14; Müslim, Mesâcid, 200
15.249
Peygamberimiz “Nisyanda kalem kalkar” buyuruyor. Evden kursa giderken “Namazı kursta kılarım” diyorum; fakat bazen vakit çıkıyor ve namaz aklıma gelmiyor. Hatta kimi vakitleri tamamen unutuyorum. Bu durumda mesuliyetim nedir?
7.093
Namazda vesveseden ötürü Fâtiha, diğer sûreler ve Tahiyyât'ı sık sık yanlış okuyorum. Hata yaptığım yeri düzeltiyor, bazen de tamamen baştan alıyorum; meselâ Fil Sûresi'nde yanılırsam yeniden başlıyorum. Bu durumda kıldığım namaz sahih midir?