Dokuzuncu Lema'daki, 1-Ruhun mahlukiyeti inkişafından ibarettir.. nedemektir? 2- "Eğer zihni o maluma zarf yapsak o vakit o malum mevcud-u zihni bir malum olur.." cümlesini açıklar mısınız?
Bu söz Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin sözüdür. Kendisi vahdetül vücud fikrine sahip olduğu için mahlukların varlığını inkar edip ‘Allah’tan başka hiçbir varlığın hakiki vücudu yoktur’ der.
Aynı nazarla ruhu değerlendirirken de, ‘Ruh da mahluk değildir. Onun varlığı bir tecelliden ibarettir. Yaratılmış değildir.’ demek isitiyor.
İkinci cümlenin manası ise; insanın zihnindeki bilgilerin iki şekilde varlığı söz konusudur.
Biri, beyne nakşolmuş bir yazıdır. Bu yazı artık zihnin bir parçası sayılır. Bunun maddi bir varlığı vardır.
Diğeri, bu yazının manasıdır. Bu mana zihnin bir parçası değildir. Ondan ayrı bir varlığı vardır. Zihin bu ayrı varlığın zarfı sayılır, yani o manayı zarf gibi içine alır. Bu mananın maddi değil ilmi bir varlığı vardır. Böyle varlıklara mevcud-u zihni, ya da mevcud-u ilmi denilir.
Biraz daha açmak için okuduğunuz bu yazıyı misal verelim. Bu yazımızın mürekkepten (ya da ışıktan) oluşan bir maddi varlığı vardır. Bir de manası ve manevi varlığı vardır. Maddi varlığı dünyanın bütün dillerine çevrilebilir. Fakat mana tektir.
İşte zihindeki bilgiler de böyledir. Bir maddi varlığı vardır, bir de manevi… Maddi varlığı zihnin bir parçası olmuştur ve zihnin varlığına dahil olmuştur.
Manevi varlığı ise zihnin içindedir ve onun tarafından kuşatılmış ise de varlığı onun varlığından hariç ayrı bir varlıktır. Zihin onun zarfıdır.
Ayrıca şu linke bakabilirsiniz.