Kur'ân-ı Kerîm kategorisindeki sorular

(Ey habîbim!) Yüzünün göğe çevrilip durduğunu muhakkak görüyoruz. Artık seni, hoşnûd olacağın bir kıbleye elbette döndüreceğiz; bundan sonra yüzünü Mescid-i Harâm tarafına (Kâ'be'ye) çevir! (Ey mü'minler!) O hâlde (siz de) nerede olsanız, artık (namazda)yüzünüzü onun tarafına çevirin!  Bu ayette geçen yüzünü göğe çevirmek terimi hangi manada anlaşımalıdır? Peygamber efendimiz dua ederken yukarı b
hatimpaylasim.com gibi sitelerden hatim okumak (başlatılan hatmin niyeti bilinmediğinden) doğru olur mu? 
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti, gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehâdetleri ve da‘vâlarıyla, güneş gibi zuhûr eden îmân-ı haşrî, hakîkatsiz olması mümkün mü?"  "Acaba bir tek âyetin bir tek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri" burasını örneklerle izah eder misiniz?
Bazı vakitlerde 1'e 100, 1'e 1000 ve en nihayet Kadir gecesinde 1'e 30 bin sevap veriliyor. Bu sevap bütün salih ameller için geçerli midir? Yoksa sadece kur'an harfleri için mi geçerlidir? Misalen kadir gecesinde 1 adet kur'an hediye eden kişi 30 bin kur'an hediye etmiş gibi olur mu? Veya 1 lira sadaka veren kişi 30 bin lira sadaka vermiş gibi olur mu?
Beytül Mamur diye bir yer var mıdır. Varsa açıklar mısınız?
En'am suresi 116 da Rabbimiz "Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler." buyurmaktadır. Bu ayetteki "insanların çoğunluğu" cümlesini nasıl anlamak lazım. Halbuki hadiste " ümmetim dalalet üzere ittifak etmez" vs. gibi hadis-i şeriflerle bunu nasıl tevfik edeceğiz.
Asr-ı saadet döneminde hafız hanım sahabeler kimlerdir? Osmanlı zamanında ki hafız hanımlar kimlerdir?
Kuran okunurken hangi şekillerde dinlemeliyiz?
Nisa Suresi 137. Ayeti açıklar mısınız? Tevbeyi oyuncak edenlerin durumu ne olacak. Affedilmeyecek mi?
Kurandaki tevafuk, ilk olarak Kayışzade hafız osman efendinin ve akabinde Hüsrev Efendinin Kuran'ı yazmasıyla inkişaf etmiştir. Peki bu tevafukun bunca zaman sonra görünür hale gelmesinin hikmeti nedir? neden Kuranın nazil olduğu zamanlarda veya o zamana daha yakın bir vakitte bu tevafuklar aşikar olmadı ve gizli kaldı?