Hz. Peygamber (sav) dua edilirken ısrar ve tekrarı tavsiye etmektedir. Âyette ise duada dünyalık bir şeyi ısrarla istemek doğru olmadığını belirtiyor. "Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi (de) seversiniz, hâlbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise (sizin için hayır olanı) bilir de siz bilmezsiniz." Nasıl anlamak gerekir?
Diyelim ki bir insanın babası kendi adına şirket kurarak kredi çekiyor ve ödemiyor. Ve o para ile ev alıyor. Bu ev önce kendisini sonra da çocuklarının oluyor, miras kalıyor. Bu durumda mirasçılara bu ev helal olur mu? Onlar da günahkâr olurlar mı? İslâm'a göre evlatları nasıl hareket etmelidir?
Lemalar 128.sayfa ilk paragrafta; mesela müslümanları teknoloji ya da mimari vs. yönünden gelişime teşvik etmek yanlış mı olur? Üstad Hazretlerinin terakkiyat ve asayişi te’min etme olarak gördüğü yol nedir?
Hamamlara gitmek konusunda çok farklı görüşler var. Kadınların ve erkeklerin hamama gitmelerinde bir günah var mıdır?
Bir Müslüman'ın Cennet'e karşı olan bakış açısı nasıl olmalıdır? İhlası zedeler diye Cennet ve dahi diğer gerek dünyevi, gerek uhrevi faydaları hiç akla getirmemeye çalışmak ne kadar münasiptir? Sırat-ı Müstakim üzere olmaya çalışmak için bu konuda ne yapmak gerekir?
Yasin cüzündeki sureleri ezbere bilen biri, namazda bu sureleri kıraat olarak nasıl okuyabilir? Hangi sıraya göre okumalı? Miktarı önemli mi?
Kader Allah'ın bilmesi diyoruz ancak Allah aynı zamanda her şeyin yaratıcısı. Yani "O dilemezse biz isteyemeyiz."(insan suresi) O zaman nasıl mesul oluyoruz? Bizim cüzî irademiz var diyoruz ama bizim isteğimizi de yaratan Allah, yani o bizim iyiyi seçmemizi dilese biz iyiyi seçeriz, kötüyü seçmemizi dilese kötüyü seçeriz. O zaman nerede kaldı benim mesuliyetim?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?
Nazara karşı dua okunması gerektiğini biliyorum ve sürekli okuyorum. Ancak bazen ne kadar okusak da nazar değiyor. Bu nasıl oluyor? Nazar değmemesi için ne yapılmalıdır?
"Dünyamız ve zeminimiz dahi Kur’ân-ı Hakim'in tezgahında yapılan bir sefine-i maneviye hükmüne geçen hakikat-i islamiyet içine girsin." Cümlesini açıklar mısınız?