Sorular

9.208

Cehennemin Kafirler İçin Rahmet Oluşu

Cehennem, kafirler için bir gazap ve bir cezadır. Fakat Allah'ın rahmetinin her şeyi kuşattığı Kur'an'da bildirilmiş bir hakikat olduğundan, cehennemin dahi kafirlere rahmet olan bazı yönleri vardır. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri bu konuya Asay-ı Musa Mecmuasında şöyle değinmektedir:Cehennemin vücûdu, bin derece i'dâm-ı ebedîden hayırlıdır. Ve kâfirlere de bir nevi' merhamettir. Çünki insan, hatta yavrulu hayvanât dahi, akrabasının ve evlâdının ve ahbâbının lezzetleriyle ve saadetleriyle lezzetlenir. Bir cihette mes'ûd olur. Şu hâlde sen ey mülhid! Dalâletin i'tibâriyle ya i'dâm-ı ebedî ile ademe düşeceksin. Veya cehenneme gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnûn ve bir derece mes'ûd olduğun umûm akraba ve asıl ve neslin, seninle beraber i'dâm olmalarından, binler derece cehennemden ziyâde senin ruhunu ve kalbini ve mâhiyet-i insaniyeni yakar. Çünki cehennem olmazsa cennet de olmaz. Her şey senin küfrün ile ademe düşer. Eğer sen cehenneme girsen, vücûd dâiresinde kalsan, senin sevdiklerin ve akrabaların, ya cennette mes'ûd veya vücûd dâirelerinde bir cihette merhametlere mazhar olurlar. Demek her hâlde cehennemin vücûduna tarafdâr olmak, sana lâzımdır. Cehennem aleyhinde bulunmak, ademe tarafdâr olmaktır ki, hadsiz dostların saâdetlerinin hiç olmasına tarafdârlıktır.Evet, cehennem ise, hayr-ı mahz olan dâire-i vücûdun Hâkim-i Zülcelâl'inin hakîmâne ve âdilâne bir hapishâne vazîfesini de gören dehşetli ve celâlli bir mevcûd ülkesidir. Hapishâne vazîfesini de görmekle beraber, başka pek çok vazîfeleri var. Ve pek çok hikmetleri ve âlem-i bekāya âit hizmetleri var. Ve zebânî gibi pek çok zîhayatın celâldârâne meskenleridir.1Yine cehennem azabına karşı kafirde ülfet (alışkanlık) olacağını Bediüzzaman Hazretleri şu şekilde ifade etmektedir:Fakat kâfir, kendi ameliyle bu duruma kesb-i istihkāk etmiş ise de, amelinin cezâsını çektikten sonra, ateş ile bir nevi' ülfet peydâ eder ve evvelki şiddetlerden âzâde olur. O kâfirlerin dünyada yaptıkları a'mâl-i hayriyelerine mükâfâten, şu merhamet-i İlâhiyeye mazhar olduklarına dâir işârât-ı hadîsiye vardır. 2Bu iki parçadan anlaşılacağı üzere, cehennemin kâfir için rahmet olacağı yönleri şu dört madde altında toplayarak özetleyebiliriz:1- Yokluktan kurtulup cehennemde de olsa varlıkta kalmak kâfir için bir rahmettir. Çünkü ebedi yok olmaktan daha kötü bir şey yoktur.2- Kâfirin, imanlı akrabalarının yokluktan kurtulup cennette mesut olarak varlıkta kalmaları, cehenneme gidecek kâfir için de bir mutluluk sebebidir. Çünkü insan, sevdiklerinin saadet üzere olmasından dolayı mutlu olur.3- Kendi gibi dalaletteki akrabalarının da cehennem dahi olsa yokluktan kurtulmaları ve bazı yönlerden rahmetlere mazhar olmaları onun için bir mutluluktur, bir rahmettir.4- Kâfir, dünyada yaptığı iyi işlere mükafat olarak cehennem azabına karşı alışkanlık gösterir. Cehennemde görmüş olduğu azap bu şekilde hafifler.Ayrıca BakınızALLAH'IN MERHAMETİMUTLAK YOKLUK VAR MIDIR?KAFİRLERİN CEHENNEMDE EBEDİ KALMALARINDAKİ ADALETKaynakçalarBediüzzaman Said Nursi, Asa-yı Musa, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 40Bediüzzaman Said Nursi, İşarat-ül İ'caz, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 75

6

Boykot Neden ve Nasıl Yapılmalı?

Boykot, Müslümanlar için yalnızca politik bir refleks değil; iman, ahlak ve sorumluluk bilinciyle ortaya konulan şiddetsiz bir direniş biçimidir. Temel amacı, zulme doğrudan ya da dolaylı destek veren yapıların ekonomik gücünü zayıflatmak ve bu zulme karşı bilinçli bir duruş sergilemektir. İslam'da zulme rıza göstermek, zulmün bir parçası sayılır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu husus açıkça şöyle ifade edilmektedir:Zalimlere en ufak bir meyil göstermeyin; yoksa size ateş dokunur.1Bir zulüm düzenine para kazandırmak, onun ekonomisini güçlendirmek ve bu düzeni normalleştirmek; fiilen zulme destek olmak anlamına gelir. İsrail gibi; işgal politikaları yürüten, sivilleri, kadınları ve çocukları katleden, Mescid-i Aksa'yı kirleten ve açıkça Müslümanlara savaş açmış bir yapıya karşı boykot dini bir sorumluluktur.Bu boykotların temel hedefleri şunlardır:Zulmü finanse eden kaynaklardan ekonomik akışı kesmek, bütün insanlığa bu zulüm normal değildir! mesajını vermek, küresel kamuoyunda baskı oluşturmak ve Müslümanların birlik ve bilinç içinde hareket ettiğini göstermektir.Peki, neler boykot edilmelidir?Öncelikle; doğrudan İsrail menşeli olan, İsrail'de üretilen, İsrail devletine vergi kazandıran ve İsrail şirketlerine ait markalar boykotun birincil hedefidir.İkinci olarak ise; İsrail ordusuna bağış yapan, işgali açıkça savunan, yasa dışı yerleşim bölgelerinde yatırım yapan şirketlerin ürünleri de boykot edilmelidir. Zira bu firmalara verilen her destek, mermiye dönüşen bir paraya katkı anlamına gelmektedir.Boykot; sessiz ama etkili, vicdanlı ama kararlı bir duruştur. Zulme karşı tarafsız kalmamanın, imanı ve insanlığı muhafaza etmenin bir yoludur.KaynakçalarHud 11/113

18

Peygamber Efendimizin (sav) Kanının ve İdrarının İçilmesi Meselesi

“Hz. Üstad, Rasûl-i Ekrem'in (sav) hacamat kanını Hz. Abdullah b. Zübeyr'in teberrüken içtiğini 'nakl-i sahîh-i kat'î' olarak aktarıyor. Bu rivayet klasik hadis kaynaklarında nasıl geçmektedir, sıhhati nedir? Ayrıca hacamattan yahut başka vesilelerle ortaya çıkan mübârek kanını içen başka sahâbîler bulunuyor mu? Varsa isimleri, kaynakları ve rivayetlerin sıhhat dereceleri nelerdir?