Üstad Hazretleri İsveç, Norveç ve Finlandiya ülkelerinden sıklıkla bahsetmektedir. Ve bu ülkelerin Kuran’a ihtiyaç hissetmeleri ve bizim bu ülkelerden geri kalmamamızı vurgulamaktadır. Bununla beraberde bizlerin onlara ve onlar gibilere rehber olmamız gerektiğini vazifemiz olarak bizlere bildirmektedir. Üstad Hazretlerinin bunca ülke arasında bu ülkeler üzerinde sıklıkla durmasının hikmeti ve bu ülkelerden beklentisi nedir?
Bediüzzaman Üstadımız; bulunduğu dönemde, İsveç, Norveç, Finlandiya gibi ülkelerin okullarında Kur’an-ı Kerim’i ders olarak okuttuklarına ve dinsizliğe karşı Kur’an’ın hakikatlerini kullandıklarına dair bazı haberler almış. Aldığı bu haberleri de İslamiyet’in hızla yayıldığının bir delili olarak açıklamıştır. Bundan dolayı Risale-i Nur'un bazı yerlerinde bu ülkeler hususi olarak zikredilmiştir. Belki o taraflarda İslamiyetin yayılacağını ruhen his etmiş de olabilir.
Üstadımız niçin bu ülkeleri özellikle zikrettiğini Mektubat isimli eserinde şöyle açıklamıştır:
İki dehşetli harb-i umûmînin ve şiddetli bir istibdâd-ı mutlakın zuhûruyla beraber, bu da‘vâya kırk beş sene sonra, şimâlin İsveç, Norveç, Finlandiya gibi küçük devletleri Kur’ân’ı mekteblerinde ders vermek ve kabûl etmek ve komünistliğe ve dinsizliğe karşı sed olmak için kabûl etmeleri; ve İngiliz’in mühim hatîblerinin bir kısmı Kur’ân’ı İngiliz’e kabûl ettirmeye tarafdâr çıkmaları; ve küre-i arzın şimdiki en büyük devleti Amerika’nın bütün kuvvetiyle din hakîkatlerine tarafdâr çıkması; ve İslâmiyet’le Asya ve Afrika’nın saadet ve sükûnet ve musâlaha bulacağına karar vermesi; ve yeni doğan İslâm devletlerini okşaması ve teşvîk etmesi; ve onlarla ittifâka çalışması, kırk beş sene evvel olan bu müddeâyı isbat ediyor. Kuvvetli bir şâhid olur.[1]
İnebolu Risâle-i Nûr talebelerinden Abdurrahmân Çelebi Salâhaddin’in mektubunda İsveç, Norveç gibi ülkeler için dikkat çektiği husus da söyledir:
Yeryüzünde en mütemeddin(medeni) milletlerden Finlandiya, İsveç, Norveç, bu hakîkat-i nûriye karşısında Kur’ân-ı Kerîm ve hakîmi rehber etmiş, İslâmiyet’le bir nevi‘ ittihâd ederek, şark-ı şimâlîde tam Deccâl’ın ensesine vahy-i semâvî kılıcını, Zülfikār’ı çekmiştir.’’ [2]
Elbette nev‘-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse; ve maddî ve ma‘nevî bir kıyâmet başlarında kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ın kabûlüne çalışan meşhur hatîbleri ve dîn-i hakkı arayan Amerika’nın çok ehemmiyetli cem‘iyeti gibi, rûy-u zemînin kıt‘aları ve hükûmetleri, Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ı arayacaklar.[3]
Üstadımız yukarıdaki ifadesinde, bu ülkelerle birlikte İngiltereyi de zikretmiştir. Bir fikir vermesi açısından İngiltere ile alakalı İrfan Mektebi dergisindeki yazıyı aşağıya alıyoruz:
İslamiyet öncesi cahiliye devri Araplarının menfi özellikleri olduğu gibi, İslamiyet’e girişlerini ve girdikten sonra dine hizmet etmelerini sağlayacak özellikleri de vardı ve gerekli şartlar oluşunca, Hazret-i Peygamber (sav) tebliğ ettiği harika ahkâm ile ve sahip olduğu güzel ahlakı ile o insanların vahşetten kurtulmasına vesile oldu. O kavimden bambaşka bir kavim çıktı. İslamiyet onları güzelleştirdi.
Öyle de, günümüz İngiliz milletinin de bazı menfi özellikleri olmakla beraber İslamiyet’le şereflenmelerini kolaylaştıracak ve ihtidalarından sonra da gayretle ve ihlâsla dine sarılacak daha fazla özellikleri ve meyilleri mevcuttur.
Kaldı ki, şu anda kiliseye gitme oranı çok düşük ve şu veya bu sebepten Hristiyanlık gözden çıkarılmış durumda. Yahudilik anneden geçiyor, isteseler de Yahudi olamıyorlar. Ateizmin izalesi de iman hakikatlerinin ispatlarıyla ve sistematik ve programlı anlatılmasıyla gayet mümkün ve de kolay. Öyleyse geriye tek din kalıyor, İslam. İngilizleri manevi boşluktan kurtaracak ve onlara dünya ve ahiret saadetlerini sağlayacak tek çare, din-i İslam’dır. Bunun çaresi de Müslümanların İslamiyet’i doğru yaşamasından geçmektedir. Değişim istiyorsak, kendimizden başlamalıyız.[4]
Ek bilgi için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız:
https://risale.online/soru-cevap/misyonerler--ve-ruhaniler
[1] Mektubat sh 440
[2] Asâ-yı Musa sh 274
[3] Sikke-i Tasdîk-i Gaybî sh 2
[4] İrfan Mektebi Dergisi, Aralık 2015 Sayısı; İngiltere’de İslam : Cahiliye Dönemi Arap Yarımadası İle Günümüz İngiltere Adasının Mukayesesi /Hamza BERAT