Çalıştığım iş yerinde zaruri olarak zaman zaman bir kadınla odada tek başımıza kalabiliyoruz. Bu durum mecburiyetten kaynaklı, çünkü aynı ofiste görev yapıyoruz. Bu durumda ne yapmalıyım? Fıkhi açıdan bu durumun hükmü nedir? 

Birbirine yabancı olan erkekle kadınların karışık olarak bir arada çalışmaları günümüzde çok yerde meydana gelmektedir.

İslâm fıkhının genel hükmüne göre; birbirine yabancı erkek ve kadının kapalı bir yerde yalnız kalmaları halvet hali olduğundan caiz değildir, yasaktır. Ancak memuriyet gibi durumlarda kişinin kendi tercihi olmadan bir çalışma ortamı oluşturulmuşsa o zaman da bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Zira bu durumda kişinin kendi tercihi söz konusu değildir.

Öncelikle mecburiyet olmadan yalnız kalmamaya dikkat edilmelidir. Eğer iş yerini veya çalışma odasını değiştirme imkânı varsa, bu noktada gayret edilmelidir. Ancak hiçbir şekilde farklı bir alternatif yoksa o zaman İslâmî ölçülere riayet ederek aynı ortamda çalışılabilir.

Burada ölçü; odada beraber çalıştığımız namahrem olan kişi ile nahoş sonuçların ortaya çıkmaması adına dikkatli olunması ve seviyeli bir iletişimin sağlanmasıdır.

Özellikle konuşma ve diğer fiillerde ciddiyeti muhafaza etmek, samimiyetten uzak durmak, şakalaşma gibi durumlara girmemek ve sadece yapılan iş esaslı bir iletişimi devam ettirmektir.

Mümkün mertebe odanın kapısını açık bulundurmak, göze yani bakışlara dikkat etmek de önem arzetmektedir. Bu ciddiyeti muhafaza etmek adına da Sevgili Peygamberimizin (sav) "Hiçbiriniz, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla baş başa kalmasın. (Zira üçüncüleri şeytandır)”[1] hadis-i şerifini sürekli aklımızda tutmak ve tedbirli hareket etmeye çalışmaktır.