Soru

Hastalıklar, Ölümün Ayrılık Acısını Hafifleştirir!

Hastalar Risalesi 15. Deva'da geçen; "... Öyle çok mübârek hastalıklar var ki, velâyet derecesini ölümle kazandırır. Hem hastalık, dünya aşkını ve alâkasını hafifleştirdiğinden, vefat ile dünyadan, ehl-i dünyâ için gāyet elîm ve acı olan mufârakati tahfîf eder ve bazen de sevdirir" kısmında, hastalıklar ehli dünya için olan ayrılığı nasıl hafifleştirir? Bu kısmı izah eder misiniz? 

Tarih: 18.11.2023 19:57:56
Okunma: 396

Cevap

Rabbimiz bu kâinatı çeşit çeşit nimetlerle donatmış, harika sanatlarla süslemiş ve daha nice güzelliklerle donatarak isim ve sıfatlarının tecellilerini göstermiştir. Adeta bir bayram suretine büründürdüğü dünyayı; bütün mahlûkat yani yaratılmışların istifadesine sunmuştur. Her bir varlık kendi kabiliyeti nispetinde bu dünyadan keyif ve lezzet alır.  

Yaratılanlar içerisinde en şerefli ve en üstün varlık insan olması sebebiyle kâinatta tecelli eden bunca ikram ve güzellikten en ziyade istifade eden de yine insandır. Dolayısıyla eğer insan iman nazarı ile bakmayıp gaflette kalırsa dünyaya meftun ve müptela olup ziyade bağlı kalmaktadır.

Lakin bütün bu tecellilerin, ikram ve ihsanların asılları ve kaynakları gerçek vatanımız olan ahiret yurdundadır. Bizler burada sadece gölgelerini ve numunelerini görmekteyiz. Dolayısıyla her nefis ölümü tadacak ve ahiret yurduna geri dönecektir.

İşte birçok hikmetlerle dolu olan hastalığın bir hikmeti de insana dünyanın fani yüzünü gösterip dünya meylini ve sevgisini kırıp yüzünü ahirete döndürmesidir. Zira hastalıklar "rahmetin bir eseri olarak" lezzetleri ve zevkleri acılaştırır, hastalığın zahiri acı ve ıstırabı ile insan sadece bir deva ve şifa arzu eder. Çektiği bedeni veyahut psikolojik rahatsızlığı sebebi ile dünya ona artık lezzet vermez. Aşkı ve sevgisi kırılır, buradan ayrılmak ve gitmek ona ağır gelmez. Hatta dünyadan yüz çevirir, Rabbine iltica eder, ebedi bir saadet yurdu olan ahiretine yönelir ve orayı arzu eder.

Oraya gitmenin anahtarı da ölüm olması sebebiyle kendi nazarında çile ve ıstırap yurdu haline gelen dünyadan gitmek için ölümü bir kurtuluş olarak görür. Ölümü sever ve onu gülerek karşılar. Eğer dünya hayatını sarsan, lezzetlerini kıran ve ölümü hatırlatan hastalıklar olmazsa insanlar; aniden gelecek olan bu ayrılık ve dünyadan yok oluş ile ölümden ziyade acı ve ıstırap çekerdi. Dünyadan ayrılmak da bir hayli zor olurdu.

Ayrıca hastalıklar; ölüm ile dünyadan ayrılan insanın geride bıraktığı yakınları ve dostları için dahi rahmettir. Zira geride kalan dostlar da ölen kişiden ayrılmıştır. Bu ayrılığın acısından feryat edip hüzünle ağlayan elemli insanın karşısına ölen kişinin maruz kaldığı hastalıkları çıkar. Geride kalan kişi der ki “falan dostum çok hastaydı zaten” veya “rahmetli hastanelerde çok sıkıntı çekiyordu, ölüm ona bir kurtuluş oldu” der ve kalbi ayrılığın eleminde bir nebze teskin olur hem ruhu dahi teselli bulur. Kullarına her daim rahmetiyle muamele eden Rabbimize sonsuz hamdolsun.

Ayrıca bakınız;

https://risale.online/soru-cevap/tahammul-dahilindeki-hastaliklarin-ihsani-ilahi-olusu


Yorum Yap

Yorumlar