İşgalin ne demek olduğunu biliyoruz. Zorla bir memleketin topraklarını ele geçirmek, kadın çocuk demeden öldürmek demek. Peki fetih nedir? Müslüman devletler Hristiyan veya farklı dine mensup ülkeleri sırf İslâm'ı yaymak adına fethedemezler mi? Fetih ve gayr-i müslimlerle savaşmak için aranan şartlar nelerdir?
Dinimizde fethe kalkışmaya yani bir topluluğa cihad ilan edip savaşmaya iki âyet sebep olarak gösterilmiştir. Bunlar;
“Müşrikler nasıl sizinle hepsi birleşerek savaşıyorlarsa, siz de onlarla (kendi aranızda) birleşerek savaşın!”[1] ve “O hâlde bir fitne kalmayıncaya ve din sâdece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın! Fakat (küfürden) vazgeçerlerse, o takdirde zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur.”[2] âyetleridir.
Bu âyetlerde açık bir şekilde görüyoruz ki, bir topluluğa savaş açmak, bir yeri fethetmek için iki sebepten biri bulunmalıdır. Ya o topluluk Müslümanlara savaş ilan eder veya zulme başlar. Müslümanlar da kendilerini müdafaa etmek durumunda kalır. Ya da bir topluluk Müslümanlara zarar vermek veya savaş açmak için hazırlık içine girer. O zaman da, bu fitneyi önlemek için, henüz düşman saldırmadan Müslümanlar karşı tarafa saldırır. Bu durumlarda bile, sadece karşı tarafın askerleriyle savaşılıp, sivil halka asla dokunulmaz. Dolayısıyla bu iki şarttan birisi ortaya çıkmadığı sürece, dinimiz bir yeri ele geçirmeyi uygun görmez.
Buna İslâm tarihinden misaller verecek olursak, Hayber’in fethedilmesinin sebebi; oradaki Yahudilerin Mekkeli müşriklerle ve Medine’yi çevreleyen İslâm düşmanlarıyla ittifak yapıp, bütün Medine’yi kılıçtan geçirme planıydı. Bu fitnenin ortadan kalkması için Peygamber Efendimiz (asm) Hayber’e hücum etti. Mekke’nin fethedilme sebebi ise; Hudeybiye Anlaşması sonrasında Mekkeli müşrikler tarafında olan Benî Bekir kabilesinin, Medineli Müslümanlar tarafında olan Huzâa kabilesine gece baskını düzenleyerek kabile reisiyle birlikte kabilenin bir kısmını öldürmeleridir. Tâif’in fetih sebebi de, Tâiflilerin Huneyn savaşında Hevâzin kabilesiyle birlikte Müslümanlara karşı savaşmasıdır.
Özetleyecek olursak; yukarıdaki âyetlerde ve Peygamber Efendimiz’in (asm) uygulamalarında gördüğümüz üzere, Müslümanların cihada kalkışma sebebi ya savunma ya da gelecek olan bir saldırıyı farkedip önceden tedbir almaktır. Bunun haricinde bir savaş sebebi bulunmamaktadır.