Soru

Şiaların Namazı 3 Vakit Kılmalarının Sebebi

Şialar neden namazı 3 vakit kılıyorlar?

Tarih: 13.05.2024 18:57:48
Okunma: 664

Cevap

Şia genel itibariyle Caferi mezhebini esas almaktadır. Caferi Mezhebinde ise namaz üç vakit değil beş vakittir. Ancak onlara göre öğle ile ikindi; akşam ile de yatsı namazı aynı vakitte cem’ edilerek kılınabilir. Dolayısıyla gün içinde farz namaz onlara göre de 5 vakittir ancak bu beş vakit namaz 3 vakitte kılınabilir.[1] Şöyle ki;

Caferi mezhebinde öğlen ve ikindi namazının her birinin hususi ve müşterek vakitleri vardır. Öğlen namazının hususi vakti öğlen vaktinin girdiği andan bir öğlen namazı kılınacak kadar vakittir. İkindi namazının hususi vakti ise akşam namazının vaktinin girmesine bir ikindi namazı kılınacak kadar vakittir. Öğlen ve ikindi namazının müşterek vakti ise bu hususi vakitlerin arasındaki geniş zamandır. Bu vakitte öğlen ve ikindi namazları ayrı ayrı kametler getirilerek kılınır.[2]

Akşam ve yatsı namazlarının vakti ise Caferi mezhebinde akşam güneşin batmasından sonra doğu tarafında görülen kızıllığın kaybolduğu andan itibaren akşam ve yatsı namazının vakti girmiş olur. Gece yarısına kadar devam eder. Akşam ve yatsı namazlarının ortak ve özel vakitleri vardır. Akşam namazının özel vakti akşam namazının girdiği andan üç rekatlık bir namaz kılıncaya kadarki vakittir. Yatsı namazının vakti ise gece yarısında yatsı namazı kılınacak kadar ki vakittir. Bu iki vakit arasındaki geniş vakit ise iki namazın müşterek vaktidir ve namazların ardarda ayrı kametlerle kılınabileceği vakittir.[3]

Onlara göre ikindi ve akşamla yatsı namazlarının cem şeklinde kılınmasını hiçbir şarta bağlamamak üzere caiz bilmişlerdir. Bu konuda Caferi mezhebi öğlen ile ikindiyi, akşam ile de yatsı namazlarını genellikle, ister yolculukta olsun ister vatanda, ister mazeretleri olsun ister olmasın cem’ şeklinde kılarlar. Cemi takdim ve cemi tehir ise cevaz açısından onların yanında aynıdır. [4]Onlara göre namazın cemi zorunluluk veya zorluk durumunda olmaz.

Ehli Sünnet fakihlerine göre ise her namazı kendi vaktinde kılmak farzdır. Zira vakit, namazın şartlarındandır.

Bilindiği gibi birçok hadiste, (imandan sonra) en faziletli amelin vaktinde kılınan namaz olduğu açıkça belirtilmiş.[5] Yine çok sayıdaki hadiste de namazı vaktin ilk diliminde kılmanın daha faziletli olduğu bildirilerek, Müslümanlar namazlarını vaktin evvelinde kılmaya teşvik edilmiş ve mazeretsiz olarak namazlarını geçirmemeleri konusunda da ısrarlı uyarılarda bulunularak bu hususta özel itina gösterilmesi istenmiştir.[6] Hatta bazı hadislerde, özellikle ikindi  namazını mazeretsiz olarak vaktin son kısmına bırakanların namazlarının,  münafık namazı olarak vasıflandırıldığı görülmektedir.[7]

İmam Hasen el-Basri, İmam Ebu Hanife (ö. 1 50/767) başta olmak üzere, müctehid imamların büyük bir kısmı içtihatlarında bu gruptaki hadisleri esas almışlardır. Yani Ebu Hanife'ye göre, Arafat ve Müzdelife dışında namazların cem' edilerek kılınması caiz değildir.[8]


[1] Kuleyni, El- Füru Mine’l Kafi, Tahran 1391 c. 3. s. 271.

[2] El Kummi, Men la Yahduruhü'l- Fakih, Daru't- Taaruf li'l- Matbuat, Beyrut Lübnan 1994/1414., c.1. s. 140.

[3] Kılıçoğlu, Ehl-i Beyt Yolu Alevi İlmihali, On iki İmam Yayınları, İstanbul, B.y, s. 191

[4] Şerefuddin, Karşılaştırmalı Fıkhi Meseleler, Mihr Yayınevi, Kum 1999, s. 7.

[5] Buhari, Mevakitu's-salat, 5

[6]  Tirmizi, Salat, 13

[7] Müslim, Salat 35; Ebu Davud, Salat,5

[8] Heyet, İslam Hukuku El Kitabı, Grafiker Yay., Ankara 2012, s.687


Yorum Yap

Yorumlar