Bu konuda bazı hadisler şöyledir:
"Bize Saîd ibnu Mînâ tahdîs edip şöyle dedi: Ben Ebû Hureyre (R.a)'den işittim, şöyle diyordu:
Rasûlullah (S.a.v): "Hastalığın (sahibinden bir başkasına) kendi kendine sirayeti yoktur, eşyada uğursuzluk yoktur. Ükey ve baykuş (ötmesinin te'sîri ve kötülüğü) da yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur. (Bunlar Câhiliyet hurafeleridir.) Fakat (ey mü'min) sen cüzzamlıdan, arslandan kaçar gibi kaç!" buyurdu." 1
Bize Ebû Husayn, Ebû Salih'ten; o da Ebû Hureyre(R.a)'den haber verdi ki, Peygamber (S.a.v) şöyle buyurmuştur:
"(İslâm'da) advâ, tıyere, hâme, safer (hurafeleri) yoktur."2
Hadîsteki "Safer", hicrî târîhin İkinci ayının adıdır. Câhiliyet devrinde Araplar bu ayı da bâzı maksatlar için haram sayarlardı. Sevgili Peygamberimiz (sav) bunu men' etmiştir. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu hadisinde Câhiliyet devrinden beri devam edegelen hurafelerden bâzılarını reddetmiştir.
Safer; cahiliyye devri Araplarının inandığı bir uğursuzluk çeşidiydi. Hatta bu ayda kıyılan nikâhların kısa süreceği, bu ayda yapılan faaliyetlerin sonuçsuz kalacağı, bu ayda başlanılan işlerin uğursuzlukla biteceği tarzındaki inançları da mevcuttu. Araplar zannederlerdi ki “karınlarında safer denen bir yılan var, acıkınca insanı sokar ve ezaya sebep olur.” Bunun insan veya hayvan karnında bulunup sirayet ettiğine inanılan bir hastalık olduğu; bununla bizzat safer ayının kastedildiği; safere girilince uğursuzluğa uğranılacağına inanıldığı vs. de söylenmiştir.3
Hâlbuki bütün günler ve aylar Allah u Teala’ya ait zaman dilimleri olduklarından kendi başlarına fayda ve zarar verebilecek şeyler değillerdir. Bunlarda olacak musibetler gün veya aydan dolayı değil de, Allah u Teala’nın takdiriyle olduğu bilinmelidir. Gerçi Rabbimiz insanı her an imtihan etmektedir. Öyle ise bize düşen vazife her halükarda sabredip başa gelecek olan bela ve musibetin imtihan için geldiğini ve Allah’a tevekkül etmek gerektiğini unutmamaktır.
Yukardaki izahlarla beraber her zaman farza ilave olarak nafileler suretiyle namaz kılınabilir. Ayrıca her zaman dua edilebilir. Kur'ân'daki âyetler de her zaman okunabilir.
Buhârî, “Ṭıb”, 19; Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 24
Buhârî, “Ṭıb”, 45, 54; Müslim, “Selâm”, 102
M. Kamil Yaşaroğlu, TDV İslâm Ansiklopedisi, “Safer mad.”, Diyanet Yayınları, İstanbul 2008, c. 35, s. 450-451

