Soru

Risale-i Nur'un Sadece Kuran'dan İlhamla Yazılması

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?

Tarih: 19.10.2010 21:52:04
Okunma: 5169

Cevap

Öncelikle Risale-i Nur'un ilham ile yazıldığına dair Hz. Üstad'ın bazı beyanlarına bakalım:

"Risalet-ün Nur sair te'lifat gibi ulûm ve fünundan (ilim ve fenlerden) ve başka kitablardan alınmamış. Kur'andan başka me'hazı (kaynağı) yok, Kur'andan başka üstadı yok, Kur'andan başka mercii yoktur. Te'lif olduğu vakit hiçbir kitab müellifinin yanında bulunmuyordu. Doğrudan doğruya Kur'anın feyzinden mülhemdir (ilham olunmuştur)..." (1. Şua)

"Risale-i Nur zahiren benim eserim olmak haysiyetiyle sena etmiyorum. Belki yalnız Kur'anın bir tefsiri ve Kur'andan mülhem bir tercüman-ı hakikîsi ve imanın hüccetleri (delilleri) ve dellâlı olmak haysiyetiyle meziyetlerini beyan ediyorum. Hattâ bir kısım risaleleri ihtiyarım (iradem) haricinde yazdığım gibi, Risale-i Nur'un ehemmiyetini zikretmekte ihtiyarsız hükmündeyim. (8. Şua)

"...sünuhattan (ilhamın bir çeşidi) başka ilmî mesail ile iştigalime mani bazı haller var. Onun için sualinize göre cevab veremiyorum. Eğer sünuhat-ı kalbiye olsa, bilmecburiye meşgul oluyorum. Bazan suallere, sünuhat tevafuk ettiği için cevab verilir, gücenmeyiniz." (14. Lema)

"Hakaika (Risalelerdeki imanî hakikatlere) dair mesailde külliyatları (geneli) ve bazan da tafsilâtları (ayrıntıları) sünuhat-ı ilhamiye nev'inden olduğundan hemen umumiyetle şübhesizdir, kat'îdir. Onların hususunda sizlere bazı müracaat ve istişarem, tarz-ı telakkisine (anlaşılmış mı diye) dairdir. Onlar hakikat ve hak olduklarına dair değildir. Çünki hakikat olduklarına tereddüdüm kalmıyor." (Barla Lahikası)

"Beni aldatmayan ve hakikatların derkinde (anlaşılmasında) bir rehberim olan bir hatıra-i hakikatla  (hakikatin kalbe hutur edip doğması ile) anladım..." (19. Lema)

 

Risale-i Nur'dan yaptığımız bu iktibaslara baktığımızda, Bediüzzaman Hazretleri'nin Risale-i Nur'u ilhamla yazdığını, Risalelerdeki ilimlerin Kur'an hakikatlerine dayandığı ve kendi şahsi fikirleri olmadığını çok açık bir şekilde dile getirdiğini görüryoruz.

Sualinizde belirttiğiniz gibi, bu hakikatlerin izahı sırasında, başka bazı kitaplardan yapılan nakillerle de karşılaşıyoruz. Bu durum ise, Risalelerin kalbe gelen ilhamlarla yazıldığına ters düşmez.

Çünkü risalelerde kullanılan bu gibi bilgilere baktığımızda, asıl konuyu açıklamak için kullanılan yan bilgiler şeklinde olduklarını görürüz.

Dolayısıyla, Kur'an'dan ilham yoluyla gelen hakikatlerin halkın anlayabileceği bir seviyedeki açıklamalarla yazılması için Üstad Hazretleri'nin zihninde bulunan eski malumatları da ilham yoluyla hatırlatılarak o hakikatin izahında kullandırılmış olabileceğini söyleyebiliriz.


Yorum Yap

Yorumlar