1) Bu hadisenin kaynağını bulamadık fakat hadisenin kaynağını bulamamamız olmadığını göstermez. Çünkü Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur Külliyatında Eski Said döneminde her gün bir cilt eseri anlayarak mütalaa ettiğini söylüyor. Bu hadiseyi, okuduğu eserlerin birinde görmüş olabilir. O günkü eserler bugüne kadar gelmemiş olabilir. Dolayısıyla bugün her hangi bir kaynakta bu hadiseyi bulamamamız, bu hadisenin vuku bulmadığı anlamına gelmez.
2) Mümin ve Müslim kelimelerinin anlamları farklıdır. Mümin iman eden demektir. Müslim ise İslamin şartları olan namaz, oruç, haç, zekat gibi fiileri yerine getiren demektir. Bediüzzaman Hazretleri "Müslim olmayan" demekle muhtemelen imanı olan ama Islamî yaşantısını tam olarak yerine getirmeyen bir kişiden bahsetmektedir. Allahu a'lem.
3) Başka misalleri var mıdır bilemiyoruz ama akıldan uzak bir hadise değil. Mesela bir doktor hastasına sigarayı bırakmalısın der ama kendisi sigara içer. Veya bir baba oğluna çok çalış der ama kendisi tembeldir. Vs vs. Hadise de bunlara benzemektedir. Bu şahıs islamı veya tarikatı tam yaşamıyor olabilir. Ama müridlerine yapması gerekenleri güzelce anlatıp onları takip etmesi müridlerinin terakki etmesi için yeterli olmuştur. Müridlerin terakkisi için verilen vazifeleri hakkıyla yapmaları esastır. Şeyhlerinin nasıl bir durumda olduğu değil.
4) Eğer yanlış yoldaysa ve doğru şeyler söylüyorsa elbette ona dua etmelidir. Zaten Bediuzzaman Hazretleri de bu misali Nur Talebeleri arasındaki tesanüd için vermiştir. Eğer bir kardeşinizin hatasını görürseniz onu dışlamak yerine daha çok sahip çıkın manasında devam etmektedir.
Fakat yanlış yolda yürümekle beraber, aynı zamanda çevresindeki insanları bilerek ve isteyerek yanlış yönlendiren kişiler söz konusu ise, bu tarzdaki kişileri hemen terk etmek gerekir. Çünkü burada amaç ifsad etmektir. Zarar vermektir. Fakat misalde geçen şahıs zarar vermek amacıyla hareket etmemektedir. Sadece kendi eksikleri, kusurları var. Ama müridlerini doğru yola sevk etmektedir.

