Sorular

4835 sonuç bulundu
Arama ikonu

20

Kur'an Yazısı Şeâir midir?

İslâm'da şeâir, dini açıkça temsil eden, görüldüğünde İslâm'ı hatırlatan alâmetlere denir. Ezan, cami, namaz, oruç, sarık ve tesettür gibi ibadetler şeâir olduğu gibi, Kur'ân-ı Kerîm'in yazısı olan hatt-ı Kur'ân da İslâm'ın önemli sembollerindendir. Risale-i Nur'da bu konuya dikkat çeken Bediüzzaman Hazretleri, Kur'ân yazısının muhalifindeki yazıların bidat olduğunu, hatt-ı Kur'an'ın muhafaza edilmesinin doğrudan doğruya Kur'ân'a hizmet eden bir vasıta olduğunu şöyle vurgular:Risale-i Nur, zındıkaya karşı hakaik-i imaniyeyi muhafazaya çalışması gibi, bid'ate karşı da huruf ve hatt-ı Kur'ânı muhafaza etmek bir vazifesi iken…1Risale-i Nur'un mühim bir vazifesi, âlem-i İslâmın ekseriyet-i mutlakasının yazısı ve hattı olan huruf-u Arabiyeyi muhafaza etmek olduğundan..2Bu cümleler, Arap harflerinin yalnızca bir milletin değil, bütün İslâm âleminin ortak yazısı olduğunu ortaya koyar. Asırlar boyunca Kur'ân bu harflerle yazılmış, ilimler bu yazıyla kaydedilmiş, milyonlarca Müslüman dinini bu hat sayesinde öğrenmiştir. Bu yönüyle Kur'an harfleri, İslâmı temsil eden bir şeâirdir.Ayrıca BakınızŞEAİR VE ŞAHSİ FARZLARKaynakçalarBediüzzaman Said Nursi, Kastamonu Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s.94Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta 2019, c.1 s. 115

36

Haşiye Ne Demektir?/ Haşiye Ne Zaman Okunur?

Risalei nur külliyatındaki parçalardan mütalaa çalışmalarında, parçadaki bir cümlenin tam başında ya da baş taraflarında haşiye diye not düşülen yerlerde(mesela 30. sözün ikinci maksadının mukaddeme kısmındaki uzun haşiye gibi), önce haşiye mütalaa edildikten sonra mı cümlenin kendisini mütalaaya geçilmelidir yoksa haşiye diye not düşülen cümlenin kendisi mütalaa edildikten sonra mı haşiyeyi mütalaaya geçilmelidir? İlmî çalışma usulünde bunun bir kaidesi var mıdır?izah eder misiniz?

36

Türkçe Ezan Okunabilir mi? Caiz midir?

Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:Bugün dininizi kemâle erdirdim1Bu ayetle, İslâm şerîatının temel kaideleri ve sünnet-i seniyye'nin esasları kemâl derecesine ulaşmış ve tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonra dine yeni hükümler, ibadet şekilleri veya esaslara ilâve yapılması, o mükemmel nizâmı eksik veya noksan görmek mânâsını taşır. Böyle bir düşünce bidattir ve o kişi için büyük bir tehlike arz etmektedir. Bu hususta Hazreti Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur;Her bidat dalalettir. Her dalalet ise ateşdedir.2 Türkçe olarak okunan ezan da aslı sünnet-i seniyyede olmayan, dine sonradan dahil edilen, yeni hüküm ve ibadet şekli özelliği taşıdığından dolayı bid'attir.3 Bid'at olarak yapılan ibadetlerin de Allah katında geçerliliği yoktur ve reddedilir.Ayrıca BakınızBİDAT VE DALALETSÜNNET-İ SENİYENİN MENBAIŞEAİR VE ŞAHSİ FARZLARSÜNNETİ SENİYEYE UYMAMAK GÜNAH MIDIR?KaynakçalarMaide suresi 5/3.Müslim, Cuma, c.1, s.592Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, s. 104