Nefsin birçok terbiye metodu vardır fakat en tesirli olanı açlıktır. Çünkü nefis eğer dizgini ele alınmazsa insanına ebedi hayatını kaybettirecek bir potansiyeldedir. Yüce Allah, dünya hayatında insan nefsini çeşitli vesilelerle tezkiye ve terbiye ederken bunlar arasında en etkili yöntemin oruç olduğunu beyan etmiş ve bu ibadeti farz kılmıştır; zira nefsi ikaz maksadıyla tecrübe edilen nice bela ve musibetler çoğu zaman arzu edilen dönüşümü sağlayamayabilir, bu sebeple Cenâb-ı Hak terbiyenin en müessir usulü olarak orucu insanlığa yükümlülük kılmıştır.
Ayrıca oruç, insanın mânevî tekâmülünü ve yüksek ahlâkî vasıfları elde etmesini temin eden çok boyutlu faydaları içinde barındırır. İnsanı yaratan ve ona dair marifeti mutlak olan Yüce Rabbimiz, insan için en uygun ve en faydalı yolu belirlemiş, onu ibadet şeklinde vaz‘ etmiştir. İnsanoğlu kendi varoluş “kullanım kılavuzunu” dikkatle tetkik ettiğinde, orucun ne kadar kıymetli ve vazgeçilmez bir ibadet olduğunu rahatlıkla idrak edecektir.
Sonuç olarak; oruç, nefsi doğrudan hedef alan ve onun en güçlü arzularını sınırlayan bir ibadettir. Açlık sayesinde nefis, kendi acziyetini ve ihtiyaçlarını fark ederek ilâhî kudretin huzurunda itaatkâr olmayı öğrenir. Bela ve musibetler çoğu zaman geçici tesir bıraksa da, oruç nefsi sürekli ve bilinçli bir şekilde terbiye eder. Bu sebeple Rabbimiz, kullarını en etkili yoldan olgunlaştırmak için orucu farz kılmış, böylece onların hem dünya hem de ahiret saadetine giden yolu açmıştır.
Detaylı izah için lütfen bakınız;