Küçüklüğünden beri tırnak yeme alışkanlığı olan biri için protez tırnak caiz midir? Acaba Abdest geçirir mi?
Tırnak yeme alışkanlığı genellikle psikolojik kökenli bir hastalıktır. Tıp dilinde ‘onikofaji’ olarak tanımlanır. Kişinin yaşadığı düş kırıklığı, üzüntü, kaygı, öfke, gerilim ve sıkıntı gibi duygular, bu hastalığa sebep olmaktadır. Özellikle kişinin anne ya da babaya karşı takındığı inat, sosyal ve fiziksel çevresindeki ani değişim, ailenin otoriter ve baskıcı olması, çocuğun eleştirilmekten ve cezalandırılmaktan duyduğu kaygı, aile içinde değersiz hissetme, ilgi ve sevgiden yoksun geçen çocukluk dönemi, iletişim problemleri gibi durumlar kişinin kendisini güvensiz hissetmesine yol açarak tırnak yeme alışkanlığına yol açabilir. Tırnak yerken aslında bir bakıma kendini yiyip durmaktadır ve yaşadığı psikolojik travmadan haber vermektedir.
Böyle bir durumda ilk yapılması gereken şey, ehil bir psikologla görüşmek olacaktır. Kanaatimiz o dur ki protez tırnağa ihtiyaç kalmadan bu rahatsızlık kökünden tedavi edilip düzelecektir. Aksi halde bu şahsın yaşadığı travmanın kökenlerine inilip bilinç altı temizliği yapılmadığı, bilişsel ve davranışsal terapi yaklaşımları ile tedavi edilmediği sürece protez tırnak takmakla çözüm alınamayacaktır. Farklı rahatsızlıklarla bu psikolojik hastalık kendini göstermeye devam edecektir.
Protez tırnak takmanın fıkhî durumuna bakılacak olursa; Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu husustaki görüşleri şöyledir:
‘’Gusül veya abdest alırken, yıkanması gereken organların kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması gerekir. Aksi halde gusül veya abdest geçerli olmaz. Dolayısıyla, gusledecek veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun deriye ulaşmasına engel olacak bir madde bulunmamalıdır.
Bununla birlikte tırnak yeme ve benzeri rahatsızlıkların giderilmesi için başka bir yol bulunamazsa doktor tavsiyesine bağlı olarak tedavi amacıyla protez tırnak kullanılmasında bir sakınca yoktur.
Tedavi amaçlı ve geçici bir süre ile kullanıldığı için söz konusu işlem sargı hükmünde olacağından, suyun doku veya deriye ulaşmaması guslün/abdestin geçerli olmasına engel değildir. Ancak söz konusu yöntem, estetik kaygılarla yapılması halinde caiz olmayacağı gibi abdeste ve gusle de engel olur.’’ (DİYK)