Sekerat-ı mevt esnasında(Ölüm anında) insan ne yaşar? Peygamber Efendimiz (S.A.V) sekerat-ı mevt esnasında acı çekmiş midir?
Sekerâtü’l-mevt ve bu esnadaki yaşananan olaylar dünyadakilerin muttali olamayacakları gaybî hakikatlerden olduğundan, bu meselenin hakikatini ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden öğrenebiliriz.
Sekerât anında ruhu Azrail (asm) alacaktır
De ki: “Sizin için görevlendirilmiş bulunan ölüm meleği canınızı alacak, sonra rabbinize döndürüleceksiniz.” (Secde suresi ,11)
İnsan ölürken can boğaza gelir ve ayakları birbirine dolaşır:
"Hayır! Kesinlikle düşündükleri gibi değil. Can boğaza gelip dayandığı zaman “Kurtaracak olan kimdir?” denir. Öleceğini anlar ve ayakları bir birine dolaşır. O gün yalnızca Rabbinedir." (Kıyamet suresi, 26-30)
İman eden müttakilerin canının alınması kafirlerinkinden daha kolay olacaktır.
Onlar ki, tertemiz kimseler oldukları bir hâlde iken melekler onların canlarını alırlar (ve o ölüm ânlarında onlara): “Selâm sizin üzerinize olsun!” derler. (Nahl suresi, 32)
Melekler o inkâr edenlerin canlarını alırken bir görseydin, onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlar ve: “Tadın Cehennemin (yakıcı) azâbını!” (diyorlardı). (Enfal suresi ,50)
Allah (c.c), günahlarını bağışlamak istediği kullarının çektiği acı günahlarına kefaret olsun diye sekerat-ı mevtlerini şiddetli edebilir. Ölüm sırasında duyulan acı ve ıstırapların, günahlara kefaret olacağını idrak eden Ömer b. Abdulaziz (v. 101/720) de şöyle buyurduğu nakledilmektedir:
"Bana ölüm sekeratının kolaylaştırılmasını istemem, arzu etmem. Çünkü o, mü'minin günahlarını örten ve derecesini yükselten son kefarettir." (İbn Hacer, Fetfu’l-bari, 11/365)
Peygamberimiz ölüm anının zorluğu karşısında, yaptığı dualarda Cenab-ı Haktan yardım istemiştir.
"Allah'ım, sekerat-ı mevtte (ölüm zahmeti ve baygınlığında) bana yardım et."(İbn Mace, Cenaiz, 64; Tirmizi, Cenaiz, 8)
Sekerât anında olanların yanında Kur'an-ı Kerim okunması tavsiye edilmiştir.
İmam-ı Ahmed, İbn-i Ebi'd-Dünya ve Deylemî, Ebi'd-Derda (Ra-diyallahu anh'dan rivayet ettiklerine göre Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ölünün başında Yasin-i Şerif okununca Allah Ona ölümü kolaylaştırır.» diye buyurmuştur.
Sekerât anında olanların yanında kelime-i tevhidi telkin etmemiz tavsiye edilmiştir.
Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), "Siz ölülerinize (yani ölmek üzere olan hastalarınıza) ‘Lâ ilâhe illallah’ı telkin ediniz." [Müslim, Sahih, Cenâiz, 1] buyurur.
Melekler maddî ve manevî pislikleri sevmedikleri için, sekerat halindeki hastanın yanında, fıkhen manevi kirlilik hali sayılabilecek durumda olan kişilerin uzak durmasında fayda vardır. Sekerat halindeki hastayı ve bulunduğu evi ve odayı da temiz tutmak gerekir.
Sekerat halindeki hastanın ağzı kuruyacağından, devamlı ağzına su damlatılmalıdır. Ölüm sırasında ölüden sâdır olacak bazı görünüşte çirkin ve nâhoş sayılabilecek halleri de kötüye yormamak ve bu durumu kimseye anlatmamak gerekir.
Peygamber Efendimiz sekerât-ı mevt anında acı çekmiş midir ?
Hz. Âişe (r.anha) validemiz diyor ki;
“Ben Nebî sallallahu aleyhi vesellem’in, vefatında çektiği ızdırabı gördükten sonra, kolay ölmesinden dolayı kimseye gıpta etmem (imrenmem).” [Tirmizî, Sünen, Cenâiz, 8]
Diğer bir rivayette de Hz. Âişe (r.anha),
“Rasûlullah (s.a.v.), benim midemle boğaz çukurum arasında (göğsümde) olduğu hâlde vefat etti. Rasûlullah’tan (s.a.v.) gördüğüm şeyden sonra, ölümün şiddetini kimse için çirkin saymam.” [Nesaî, Sünen, Cenâiz, 6] demiştir.