Üstadımızın Risale-i Nurda “sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden (temizlenip müzekkâ edildiğinden) ; nefsin mahiyetindeki cihazat-ı kesîre ile, ubudiyetin enva'ına ve şükür ve hamdin aksamına daha ziyade mazhardırlar.” diye bahsettiği 1-Müzekka nefis ne demektir? 2-"sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden" sözündeki tezkiye ve tathir edilmeleri; Allah-ü Teala'nın sahabe efendilerimize hususi bir lütfumudur? (Bedir ashabı gibi) yoksa sahabe efendilerimizin kesbi gayretiyle mi dir? 3-Nefislerimizi Müzekka edip Sahabe efendilerimiz gibi ubudiyet, şükür ve hamd noktasında yol katedebilmemiz için ne yapabiliriz, hangi yolu takip etmemiz lazım?
İslamiyetten önce özellikle Arabistan zifiri bir karanlık içindeydi. İnsanlar Kabe'deki putlarla yetinmeyip tapınmak için evlerinde de putları vardı. Kız çocukları diri diri gömülürken vicdanlarda en küçük bir sızı yoktu. Güçlü olan haklıydı. Kadınlar hiç bir hakka sahip değildi. Fakirler ve zayıflar güçlüler tarafından ezilirdi. Yetimlerin malları gasb edilirdi. Bunun gibi insanlığın bir utanç tablosu tarihte yaşanıyordu. Fikirler yabani, kalpler merhametsiz, çevre ise vahşiydi. Hal böyle iken birdenbire insanlar önlerinde emin, doğru, sadık ve asalet sahibi bir peygamberi gördüler. İnsanı yaratan Rabb'den haber veriyordu. Hz. peygamber(sav) ilahi cila olan Allah'ın emirlerini tebliğ ediyordu. Onları " bir Allah'a ibadet etmeye davet ediyor, putlara, ağaç ve taş parçalarına tapmaktan men ediyordu. Doğru söylemeyi, emanete ve akrabalık bağlarına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, kan dökmekten sakınmayı, fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten, iftira etmekten sakındırdı. Allah'a hiç bir şekilde şirk koşmamayı, namaz kılmayı, sadaka vermeyi emretti. İhsanda bulunmaya, oruç tutmaya davet etti. " İnsanları daha bunun gibi nice güzel ve faydalı şeylere davet etti. İnsanların büyük bir kısmı Hz. Muhammed'i(sav) tasdik etti. Hz. Peygamberin emrettiği şekilde ibadet ettiler. Helal dediğine helal, haram dediğine haram dediler. Böylece sahabe oldular. Demek Nefislerini tezkiye edecek, kalplerine ve vicdanlarına cila olacak ilahi emirler Allah'ın lutfuydu. Fikirleri nurlandıracak, kalplerin pasını silecek İslamiyet Allah'ın ihsanıydı. insanın cevherindeki insani güzel duyguları ortaya çıkaran Allah'ın emirleriydi. Terbiye kitabı ilahi kaynaklı idi. Kendi düşüncelerinin mahsulü değildi. Sahabeler çalışmalarıyla bu terbiye yolunu bulmamışlardı. Ama bu ilahi kitabı okumak, uygulamak, lutfa sahip çıkmak, ona göre yaşamak ve yaşatmak kendi iradeleri ileydi. Dolayısıyla onlar gibi tasdik edip ilahi emirler gereği yaşamaya çalışan insanların nefisleri elbette tezkiye olacaktır.
Ayrıca Sözlerde geçen 4 hatveyi mütalaa etmenizi tavsiye ederiz.