Hayır, ortama göre mezheb seçmek olmaz. Bu mesele hikmet-i ilahiyenin yaptığı genel bir sınıflandırmadır. Kişilerin bu hikmete bakarak mezheb seçmesi gibi bir şey yok.
Kişinin mezhebini belirlemede ilk sebeb ailesi olsa da asıl sebeb bulunduğu muhitin ilim çevrelerinin mezhebidir.
Onlarla içiçe yaşayan bir avam, herhangi bir fetva alacağında, ya da dini yaşantısını öğrenirken onların anlattığı veya yazdığı şekilde öğrenecektir. Dolayısıyla o mezhebden olacaktır. Her halde bu manaya işaret için fıkıh usulü alimleri;
"avâmın mezhebi yoktur. Onun mezhebi müftünün fetvasıdır" demişlerdir.
Yani, avamın mezhebi etraflarında bulunan fıkıh otoritelerine göre şekillenir. Bulundukları bölgede hangi mezheb yaygınsa, müftüler de o mezhebden olacak, halk da onlara tabi olacak demektir. Zaten fiilen yaşanan durum da budur.