Dinimizde bir kişinin sadaka vermesinde ve malını vakfetmesindeki ölçüler nelerdir? Bir kişi malından sadaka verirken veya malını bir hayır ve ilim kurumuna bağışlarken dikkat edeceği hususlar nelerdir?
Dinimizde en önemli olan hususlarından birisi de Müslümanların zekât, sadaka ve infak gibi yollarla birbiriyle yardımlaşmalarıdır. Bu yardımlaşmanın en geniş yöntemlerinden biri de kişinin mal ve kazancının bir kısmından muhtaçlara, ilim, irfan ve ibadet hizmeti yapan medreselere, camiilere ve hayır kurumlarına bağışlama tarzında olmaktadır. Her şeyin en hikmetli ve ölçülüsünü emreden dinimiz bu yardımlaşma hususunda da hikmet ve maslahatı gözeterek bu ibadetin yapılmasını emretmiştir. Kur’an-ı kerimde açık bir şekilde ayet-i kerimelerle ve birçok hadis-i şeriflerle emredilen sadaka ve infak konusunda evvela bu ibadeti yapan kişi hususunda birtakım noktalar gözertlenmiştir.
Örneğin: “Eğer bir kimse yalnız yaşıyorsa yahut geçimini sağladığı kimselerle beraber olup bir kazanç sahibi olduğu halde fakirliğe karşı sabredeceği konusunda kendine güveniyorsa dilencilik yapmaktan kaçınır ve bu konularda kendisinden emin olursa bütün malını sadaka olarak vermesi güzeldir. Eğer böyle olmazsa bilakis mekruhtur.[1]
Sadaka Vermekte Evlâ Olan Husus
En iyisi kişinin kendisine ve geçimini sağladığı kimselere yetecek kadarından artanı sadaka olarak vermektir. Bir kimse kendisinin ve geçimini sağlamakla yükümlü bulunduğu kimselerin ihtiyacı olan malı sadaka olarak verirse günahkâr olur.[2]
Çünkü Hz. Peygamber(s.a) en iyi sadaka hakkında şöyle buyurmuştur: “Sadakanın en hayırlısı zengin olunduğu halde verilendir. Vermeye önce ailenden başla.”[3] Yine Hz. Peygamber şöyle buyuruyor: “Kişinin geçimini temin etmesi gerekenlere bakmaması günah olarak yeter.”[4]
Hazreti Ömer'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resulullah bize sadaka vermemizi emretti. Bu emir, malımın olduğu bir zamana rast gelmişti. Eğer bir gün Ebubekir'i malımı tasadduk etmekte geçeceksem bugün geçerim, dedim ve malımın yarısını Hz. Peygamber'e götürdüm. Resulullah: “Ailene ne bıraktın.” diye sordu. Bunun bir mislini aileme bıraktım, dedim. Hz. Ebubekir malının hepsini Hazreti Peygamber'e götürdü. Ona da: “Ailene ne bıraktın.” diye sordu. Allah ve Resulünü bıraktım, cevabını verdi. Bunun üzerine bundan sonra ebediyen seninle yarışmaya niyet etmem dedim.[5] Bu durum Hz Ebubekir'e has bir durumdur. Çünkü onun imanı kesin ve tam idi. O ticaretle uğraşarak elde ettiği kazancını İslam yolunda harcıyordu.
İhtiyaçtan Artanın Sadaka Olarak Verilmesinin Müstehab Oluşu
Kişinin kendisine gerekli olan nafakadan artanı sadaka olarak vermesi müstehaptır.[6] Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kişi dinarlarından ve dirhemlerinden, buğdayından ve hurmasından sadaka versin.” [7]
İmkanlara Göre Sadaka Vermek
Kişinin sadakayı zorlamadan imkânlarına göre vermesi müstehaptır. Az ve küçük olduğu için sadaka vermekten kaçınmamak gerekir. Çünkü Allah katında hayrın azı çok kabul edilir. Allah’u Teâlâ’nın kabul ettiği ve mübarek kıldığı sadaka az değildir. Allah’u Teâla bir ayeti şöyle buyurmuştur: Zerre kadar hayır işleyen onu görecektir.[8] Buhari ve Müslim’de Adiy b. Hatem den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Yarım hurma da olsa sadaka vererek cehennem ateşinden korunun.”(Vehbe Zuhayli, Fıkıh Ansiklopedisi, C,3 S,410-411-412)
VAKFI İPTAL EDEN ŞEYLER
1.Malın kabzedilmesinden(vakfa devredilmeden) önce vakfeden ölür, iflas eder yahut ölümü ile sonuçlanan bir hastalığa yakalanırsa vakıf batıl olur ve ölüm halinde vakıf(vakfetmeye niyetlendiği mal) mirasçısına avdet eder. İflas halinde ise alacaklıya avdet eder. O kabul ederse vakıf geçerlidir, değilse batıl olur.
2.Vakfeden kişi vakfın kendisinden alınmasından sonra bir yıl tamamlanmadan önce vakfettiği evde oturursa yahut da arazinin gelirini kendisi için alacak olsa onun vakfı batıl olur.
3.Tahliye edilmemesi, vakfedenin vakfın devredilmesinden önce (vakfedilmesine engel olan)gerekli engelleri ortadan kaldırmaması halinde vakıf batıl olur.(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, C,10, S,299)
Örneğin; Alacaklılarına borcunu ödememiş ve o malından başka vereceği yok ise o vakıf batıl olur.
[1] -ed-Dürrü’l Muhtar, 2,96; Muğni’l Muhtac, 3,122; el-Muğni, 3, 83.
[2] -el-Mecmu,6,253; el-mühezzeb,1,175; ed-Dürrül Muhtar.
[3] Buhari ile Müslim. Birinci kısmını Ebu Davud rivayet etmiş olup, Hakim sahih demiştir.
[4] Bu hadis hasen olup Ebu Davud ile Nesei Ebu Hureyreden rivayet etmiştir.
[5] Tirmizi rivayet edip sahih demiştir.
[6] -el-Mecmu, 6,255 vd. ;el-mühezzeb, 1,175.
[7] Bu hadis sahih olup Müslim Cerir b. Abdillahtan rivayet etmiştir.
[8] Zilzal, 99/7