Sevmek içimi çok rahatlatıyor, iyi bir insan oluyorum, kalbim ferahlıyor ama insanları sevemiyorum. Sanki nefsimi daha çok seviyorum. Ben böyle olmak istemiyorum. Ben tüm varlıkları nasıl sevebilirim? Bu sevmenin ölçüsü nedir?
Sadaka ve zekat verirken gizlemek daha mı hayırlıdır? Yoksa gösteriş yapma niyeti olmadan göstererek verilse bunun sevabı mı gidiyor? Bu durumlara riya girer mi? Hangi ibadetleri aleni yapabiliriz? İzah eder misinzi?
Eğer imtihan dünyasında isek neden bebekler ölünce cennete gidiyor? Onlar herhangi bir imtihana tabi olmuyorlar?
Evliliğin bilincinde olmamız çok önemlidir. Yani mesela evlenince sadece kendimizi düşünmeyecek olmamız ve artık her zaman iki kişiyi düşünecek olmamız vs. neleri hesaba katıp (özellikle dini ve kültürel açıdan) evliliğe hazır olup olmadığımızı nasıl anlayabiliriz? Evliliğin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Nefis ve nefsin mertebeleri nelerdir?
Vitamin takviyesinin içeiğinde sığır jelatini var, aldıktan sonra fark ettim. (Yurt dışında yaşıyorum) Bazi yerlerde istihale olarak anlatılıyor. Bazi yerlerde ise helal kesim yoksa caiz olmadığı soyleniyor. Yani çok farklı biigiler mevcut. Bu konuda nasıl hareket edilmesi gerekir?
Bu hadis sahih midir? Sahih ise kaynağı nedir? Hadis ise kaynağı nedir
"Öyle de, Gavs-ı Geylânî’nin (ks) o hârika kasîdesinin tazammun ettiği ezvâk-ı fevkalâdesi, Hazret-i Şeyh sırr-ı azîm-i Ehl-i Beytin irsiyetiyle Âl-i Beyt’in şahs-ı ma‘nevîsinin makamı noktasında; ve Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm’ın verâsetiyle hakîkat-i Muhammediyesinde kendini gördüğü gibi; fenâ-yı mutlak ile Cenâb-ı Hakk’ın tecellî-i zâtîsine mazhariyet noktasında kasîdesinde o sözleri söylemiş. Onun gibi olmayan ve o makama yetişmeyen, onu söyleyemez, söylese mes’ûldür. Hazret-i Şeyh, verâset-i mutlaka noktasında Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın kadem-i mübârekini omzunda gördüğü için, kendi kademini evliyânın omzuna o sırdan bırakıyor. Kasîdesinde zâhir görünen, temeddüh ve iftihâr değildir, belki tahdîs-i ni‘met ve âlî bir şükürdür. Yalnız bu kadar var ki, mahviyet makamı olan niyâzdan, mahbûbiyet makamı olan nâzdârlık makamına çıkmış. Yani tarîk-i acz ve fakrdan, meşreb-i aşk ve istiğrâka girmiş. Kendine olan niam-ı azîme-i İlâhiyeyi yâd edip bihakkın müftehirâne şükretmiştir."
Sekizinci Lema’daki 2. Nokta'nın şu cümlelerini izah eder misiniz?
32. Söz'de geçen şu kısmı izah eder misiniz? Dünyanın lanetlenmesini ve üç yüzünü nasıl anlamak gerekir?
Bazı Katılım Bankaları, kredi kartıyla yaptığımız harcamalardan dolayı bazen cüzi miktarda Gr Altın/Altın Puan hesabımıza yatırıyor. Bu altın puanlar caiz midir? Harcayabilir miyiz?